İbn Rüsd, İslam inancına aykırı bir görüş ileri sürmez. Onun tüm çalışması, dinin yanında felsefi bir düşünceye de yer verilmesidir. İnanca evet, ama bunun yanında insan düşünceyle de Tanrı'ya varabilir. Gerçekte İbn Rüşd, kendini Tanrı saplantısından kurtarmış değildir. Diğer bir deyişle, o feodal dünyayı, bir toplum içindeki basamaklı yapıyı, halkın devlet karşısındaki, kadının erkek karşısındaki zayıflığını benimsemiştir.