Mevsimler bütün bir uzayı kucaklar gibiydi o zamanlar. Dünya bazen soluk, bazen parlak renkleriyle, bir görünüp bir kaybolan çiçek ve yeşillikleriyle, bize doğru bir yaklaşıp bir uzaklaşan, gözümüzün önünde açılıp kapanan bir sahneyken, biz dışarıda "zamanın geçişi" karşısında mest olup kalıyorduk. Kuşkusuz bu yüzden birinin ölümü bana sırlarla dolu, akıl almaz ve korkunç geliyordu: Şimdiki zamanın içindeki bir "boşluk"tu ölüm.