Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Burak Beyhatun

Burak Beyhatun
@Burakbeyhatun
Sıkı Okur
Bindim kaygının gümüş atına Uçtum fezaya doğru Güneşe vardım İkarus gibi reddedildim Düştüm yeryüzüne ve Burak koydular adımı
Sabitlenmiş gönderi
Ne yapalım öyleyse? Yılın en çıplak, şakımasız mevsiminde Mırıltıya susamışım. İyisi mi, kalkayım, Alayım boyayı, Yalnızlığımın üstüne bir kuş resmi yapayım.
Reklam
Ahlakın olmayışı insanı ürkütür ama kimseyi tiksindirmez. Dışkılar avutur, içinde rahat olduğumuz ruhumuzda kefilleri vardır, kendimizi öldürmemize engel olurlar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İhanet etmenin sarhoşluğunu yaşamamış olan, esrime hakkında hiçbir şey bilmez.
Filistinli vurulup ölür; ölmemiş de yaşıyorsa, birçok işkence seansı için hapse götürülür. Sonra çöl onu alır ve Zerka'dan pek uzak olmayan kamplarda alıkoyar.
Reklam
Yandaki ölüme geçit verilmiyordu. İki metre ileriye gitsem öldürülmüş olacaktım ve işte orada, başka her yerde olabileceğinden daha güçlü bir şekilde yatay bir uçurumun kenarında çağrıyı duydum; bu, beni adımı haykıran gerçek bir uçurumdan daha buyurgan, beni sonsuza dek kabul edecek bir uçurumdu.
Bir budala gibi bir duvarı siper alarak güvenlik içinde olduğumdan emin olunca, ansızın içime bir mutluluk doldu, bu sırada ölüm duvardan iki metre ötede kesindi ama içim içime sığmıyordu. Korku yoktu. Ölüm, yanımızdaki demir ve kurşun yağmuru gibi, tam olarak yaşamımızın bir parçasıydı.
Her şey gece atmosferi içinde meydana gelecektir: Sözcüklerin ağırlığına ve özlerinin önemsizliğine, olayın pek dişe dokunur olmayışına karşın, ölmek üzere olan ölüm mahkûmu, şimdi aydınlatmayı değil, daha da karartmayı arzuladığı gece atmosferinde geçmiş yaşamının anlamının ne olduğu konusunda tek başına karar vermek isteyecektir.
Bellek güvenilir değildir: Çok bilinen bu olguya kısaca değinelim. Bellek kötü niyetle olmasa da olayları değiştirir, tarihleri unutur, kendi kronolojisini zorla kabul ettirir, yazan ya da anlatan şimdiki zamanı unutur ya da değişikliğe uğratır.
Ateşten ateşe, seslenmeler, savaşla ilgili adlar ve şarkılar birbirlerine karşılık veriyorlardı. O dönemde yirmi yaşındaki biri, dünyayı kıvılcımlarca yenip bitirilmiş, en azından yalanmış olarak görüyordu, tıpkı, sonsuzluğa dek sönmeyecek alevlerin kavurmadan yalayıp yuttuğu Révolution sözcüğündeki R harfi gibi.
Reklam
Şeytanla yemek yemeyi kabul eden yanına uzun bir kaşık alır.
Kendimi kaybetmiş bir halde, yabancı gibi bakıyorum, insanın, falan yaşta, bu yaşta ya da anımsanan olay sırasında sahip oldukları yaşta ölenlere baktığı aynı merakla inceliyorum daha doğrusu. Bu, yaşımın bir ayrıcalığı mı, yoksa tüm bir ömür boyunca, ben her an, sırtımı duvara dayadığım halde, kendimi arkadan görmek mutsuzluğu mu?
Hâlâ düzen diye adlandırılan şey, fiziksel ve tinsel tükenme, etimolojik anlamda yetersizlik diye adlandırılması gereken şey hüküm sürüyorsa, kendiliğinden kurulur. İhanet aynı zamanda meraka ve baş dönmesine bağlıdır.
"Bizler canlıyız, ölülerimiz bize vız gelir, bundan rahatsızlık duyamazlar, onlar bir çukurun dibinde iskelet olarak kalacaklar"; ve çocukların, bu törenlerle alay edenlerin, mezardan çıkarıp evlerine yerleştirecekleri tek şey yalnızca ölülerin yokluğu olacak. "Bizler mezarda kalacağız, hiç kimseyi rahatsız etmeyeceğiz. Bizim varlığımızı sizin beceriksizlikleriniz görünür kılacak."
"Büyük derinlikler", denizcilikle ilgili eski ama hiçbir zaman unutulmamış terimlerin çoğu kadar tumturaklı bir deyim. Yalnızlık, sis, su, sürekli sallanmalar içinde yaşayan gemiciler yollarını şaşırdıklarında, belki bunların içinde kaybolmak umuduyla, sözle ilgili keşiflerinde de yanılgıya düşüyorlardı
29,9bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.