•
Fakir bir aileden gelen bir ergen, bazen iyi yemek yemek veya doğru düzgün bir çatı altında yaşamak yerine arkadaşlarıyla aynı akıllı telefona veya aynı pahalı spor ayakkabılara sahip olmayı tercih eder.
•
Günaydın. Her yeni güne yenilenmiş başlayabilsek keşke. Dünün dertleri, dünün işleri, hiç bitmeyen yükümlülüklerimiz olmasa. Leonir, "İyi yaşamak için acele et ve her günün kendi içinde bir hayat olduğunu düşün," derken bundan bahseder aslında. Bir gün seçip denemeli sevgili okur. Belki de bazılarımız için doğrusu budur: Her günü yirmi
Merhabalar bu gün sizlere çok beğenerek okuduğum, dili anlaşılır ve oldukça akıcı bir kitabı yorumlayacağım.
"SPİNOZA MUCİZESİ"
1632 Yılında Hollanda'da dünyaya gelen Spinoza'nın 45 yıllık ömründe pek te yüzü gülmemiş.
20'li yaşlarda Yahudi cemaatinden aforoz edilerek "Sahipsizlik" buhranının tadına bakmakla yetinmeyip, bu kısacık ömrün içine acı ve ızdırap dolu bir verem hastalığı sığdırmış. Nihayetinde varlıklı, geniş bir sosyal çevreye sahip doğmasına rağmen sürgüne maruz kalmış ve"Din Dışı" fikirlerinin bedeli olarak, kimsesiz ve meteliksiz ölmüştür.
Hayatını varoluş ve "Tanrı" tanımına en uygun olanı armış, her dini inanışı irdelemiş, mistik dinlerden ziyade semavi dinlere ayrı bir takmıştır!
Alın size Spinoza!!!
Okyanus kenarında dalgalarla dans eden kum tanesinden, Samanyolu'nun ötesindeki "var"a kadar; daha açık bir ifadeyle, zerreden ibaret her var olan Tanrı'nın (Doğa) bir parçasıdır.
Doğa varoluşun ta kendisidir ve nedenselliği yoktur.
Doğanın işleyişinin bir nedenselliğe bağlı olmadan kendi "doğası"gereği, gerekselliğe ihtiyacının olmamasını idrak etmek bizi özgür kılacak yegane şeydir.
Özünde bir "Deist" olarak tanımlamak yanlış olmaz zanımmca onu.
Hem ne farkeder... Her kişinin kendi tanrısı zihninde yarattığı ve kendine has olan değilmidir?
Spinoza MucizesiFrederic Lenoir · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020330 okunma
Merhaba;
İş Bankası yayınları yine beni şaşırtmadı, şahane bir kitap.
Her sayfası dopdolu, verimli bir okuma oldu benim için. Bir sayfada yeni şeyler öğreniyorsun, bir başka sayfada unuttuğum şeyleri hatırlamanı sağlıyor. Dolayısı ile soluksuz okudum ama özellikle altını çizdiğim satırları tekrar tekrar okumak isteyeceğim bir kitap oldu.
Toplamda 98 sayfa, söyleşi havasında ilerliyor, dahice sorulmuş sorular karşısında verilen açıklayıcı ve yalın cevapları okuyorsunuz.
Farklı başlıklarla ayrılmış olsada temel konumuz bilgelik. Erdemli ve bilge bir insan olmak yolunda neler yapabiliriz, kendimizi nasıl taniyabiliriz bunun üzerinde durulmuş. Özellikle örnekler ve alıntılar çok güzeldi.
Bu anlamda farkındalığınızı artıran, ufkunuzu açan bir kitap olabilir.
Garip ama bitince ruhunuzda bir huzur hissediyorsunuz
Şimdiden herkese keyifli okumalar dilerim.
İsterseniz YouTube kanalıma da bakabilirsiniz, mutlu olurum.
youtube.com/c/EL%C4%B0FBEGE...
Felsefe insanlık tarihi kadar eski olsa da, ne yazık ki bir çok filozof neşe kavramını ele almamıştır. Frédéric Lenoir neşe kavramını ve bu kavramı ele alan filozoflara ve öğretilere yer veriyor kitabında. Başta sevgi olmak üzere, kendini tanımak, iyilikseverlik gibi pek çok insani vasıf ile neşe arasındaki bağlantıyı örneklerle göz önüne seriyor.
Çok ağır felsefi dili olmayan, okuması kolay bir kitaptı. İlgilenenler ve meraklısı olanlara tavsiye ederim.
Neşenin GücüFrederic Lenoir · Bilge Kültür Sanat · 201650 okunma