Tezer Beğenmiş

Sabitlenmiş gönderi
Tarihini sahiden Malkoçoğu, Karaoğlan filmleri gibi bir şey sanan, geçmişinin ancak övülecek yanları kadarını bilen bir toplumda "geçmişle yüzleşmek" sözü bugün bile pek çok kişi için ruha ağır, akla zarar geliyor elbet.
Reklam
120 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Taşların Anlattığı romanı ile bir evin bahçesini sarmalayan taşların dilinden aile trajedisi okuyorsunuz. İlk önce şu belirtmek isterim, anlatıcı taşlar olduğu için olaylara belirli bir mesafede oluyorsunuz okurken ve bu da durumu çok fazla dramatik hâle getirmeden algılamanızı sağlıyor. Bu nedenle yazarın dilini ve eser'in kurgusunu çok sevdim. İki çocuklu bir ailenin üçüncü çocuğunun dünyaya gelmesi ile olaylar başlıyor. Bebek dünyaya geldikten bir süre sonra onun göremediğini, yürüyemediğini ve konuşamadığını fark ediyorlar. Bu durumu aileyi nasıl etkilediğini önce büyük kardeşin (abinin) penceresinden, daha sonra kız kardeşin penceresinden ve en son da yıllar sonra aileye katılan en küçük kardeşin gözünden okuyorsunuz. Aynı olayın evin içindeki insanlar tarafından bambaşka şekillerde algılanışını ve etkilerini okumak çok keyifliydi. Kısacık ama son derece derinlikli bir eser olduğunu düşünüyorum. Herkese keyifli okumalar dilerim.
Taşların Anlattığı
Taşların AnlattığıClara Dupont · İletişim Yayınları · 202468 okunma
120 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Taşların Anlattığı
Taşların AnlattığıClara Dupont
8.6/10 · 68 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kendisini bir zincirin halkası olarak hissediyor, kendisinden önce dünyaya şekil vermiş sonsuz danstaki yerini alıyordu. Yaşanmış ve yaşanacak binlerce hayattan biri olma fikrine bayılıyordu. Çünkü o zaman sonuncu değildi artık.
Ama biz orada bir asalet gördük, nezaketin asaleti, kendini kendinden emin bir şekilde açmanın nezaketi, o ne kıymetlidir, sevimsiz bir yargı bu hamleye hiçbir zarar veremez. Nezaketin gücü onu bağımsız kılıyordu, aptallığa, saçmalığa yalıtımlıydı, içgüdülerinden emindi.
Reklam
Reklam
3.544 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.