Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 saatte okudu
Söyleme Bilmesinler yaşarken öldüğümü
Evlenip aynı çatı altında yaşıyorlar diye karı koca olur mu insanlar? Aynı ana babadan oldular diye birbirlerine sahiden kardeş olur mu çocuklar? Yıllar kalbimi dağlasa da içlerindeki o kor söner mi aşıkların? Her şeyi aşikar olanların sakladıkları sırlar daha mı çoktur? Öyle güzel bir roman okudum ki kimin derdine derman bulayım, kimin derdine ağlayalım,kime hak vereyim bilemedim. Gerçek hayatın bir yankısı gibi bir roman. Herkesin penceresinden farklı durumlar, serzenişler, huzursuzluklar… Herkesin yüzünde acı bir gülümseme olmalı bu romanı okurken. Ethem, Emin, Ekrem,Nurten, Hülya, Sevgi, Kazım, Mürüvvet, Çiğdem hepsi teker teker anlatıyor. Herkesin hikayesini dinledin. Haydi şimdide sen anlat sıra sende der gibi yazarımız. Ethem karakterini çok benimsedim. Kendi benliğini arıyor bunu yaparkende kimseye zarar vermiyor, saygı duyuyor hatta. O kadar benzemiyor ki kardeşlerine karakteri, duruşu.. Sadece bilmek istiyor ben kimim diye öğreniyor tabi sonra içi ferahlıyor dünyaya daha farklı bakıyor. Özellikle ailesine. İşte roman Ethem ve Nurten sayesinde güzelleşiyor.
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20234,610 okunma
592 syf.
·
Puan vermedi
“Hayatımın en mutlu ânıymış, bilmiyordum.”
Bu kitap beni çok derinden yaralamıştır ama okuduktan çok sonra, ilk okurken sevdiğimden ayrılmamıştım, bu kitabı da ona hediye etmiştim, hatta güzel sözler olan yerlerde Fusün yerine onun ismini yazmıştım, nerden bilecektim ki Kemal in de sonra ben olacağımı. O Allah a şükür sağsalim tabi ama ben artık Kemal gibi takılıyorum.
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · İletişim Yayınları · 200841,4bin okunma
Reklam
341 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Hedef bir kitap okumak değil okuyan birine dönüşmektir.
Kitap gerçekten bazı şeyleri yapmak için gözümüzde çok büyütüp yada erteleme noktasında ufkumuzu aydınlatan ve alışkanlıklarımızı değiştirip sürekli hale getirme konusunda ön ayak olması bakımından mutlaka okunması gereken bir kitap. James Clear e teşekkür ederim bu bilgileri paylaşıp hayatımda yapacağım alışkanlıkları değiştirip sürekli hale getirmesinden dolayı.
Atomik Alışkanlıklar
Atomik AlışkanlıklarJames Clear · Pegasus Yayınları · 202210,6bin okunma
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Türk öykücülüğüne ve düşünce dünyasına yeni fikirler ve boyutlar kazandırarak unutulmaz eserler veren Rasim Özdenören, öykü ve düşüncedeki istikrarlı ve güçlü konumuyla kendinden sonra gelen pek çok yazarı etkiledi. Türkçeyi doğru ve güzel kullanmadaki mahareti, insan ruhunun sırlarına vâkıf olması, gözlemciliği, ayrıntıları yakalamadaki ustalığı, dilde ve muhtevada yerli duruşu her kesimde kabul gördü. Öyküleri; özetlenemez oluşuyla, her defasında yeniyi ve yenilenmeyi yakalamasıyla dikkat çekti. Benliğimizi, bilincimizi tazeleyen, okuyucusunu tekraren kendine çağıran metinler ortaya koydu. Toplumdaki değişmeyi, yabancılaşmayı, uyumsuzluğu, modern çağın insanının dramını ve trajiğini sergilemedeki başarısıyla özgün bir yere sahip oldu. Bu özellikleriyle edebiyat ve düşün dünyamızın bilgesi olarak anıldı. Türk öykücülüğünün ve deneme yazarlığının gelmiş geçmiş en usta kalemlerinden biri olarak temayüz etti. Özdenören, gerek gözlemlerinin taradığı ufuklar, gerek çözümlemelerinin ulaştığı derinlik ve gerekse anlatımındaki başarısıyla okuyucunun yoğun ilgisini kazanmış durumda. Denemelerinde ülkemiz insanının sorunlarını sosyal, siyasal ve kültürel açıdan ele alan ve tüm bu açıları manevî bir perspektifle bütünleyen yazar, elinizdeki denemelerde de aynı yaklaşımı sürdürüyor. Eşikte Duran İnsan, özellikle İslâm maneviyatının temel kavramları üzerine yazılmış denemelerden oluşuyor. Dinin kendine özgü söylemi, tasavvufî tecrübe, teslimiyet ve özgürlük, hicret, fetih, tövbe, sabır ve arınma... gibi kavramlar bu denemelerde bir ‘düşünür edib’in yaklaşımıyla yeniden ele alınıyor.
Eşikte Duran İnsan
Eşikte Duran İnsanRasim Özdenören · İz Yayıncılık · 2015473 okunma
120 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 saatte okudu
Jorge Luis Borges, Latin Amerika edebiyatının en büyük isimlerinden biri. Farklı olguları bir araya getirmedeki ustalığıyla da “sınırlarda gezen” bir şair, öykü ve deneme yazarı. Fantastik öğeleri ağır basan kendine özgü kalemiyle Borges, her seferinde zorladığı bu sınırlar sayesinde gerçeküstücülük akımının vazgeçilmez bir üstadı haline geldi ve kendinden sonra gelen çok sayıda yazarın üslubunu, edebiyata bakışını değiştirdi. 25 Ağustos 1983 ve Diğer Öyküler, gerçekliği yeniden kurgulayarak insanı kuşkuya düşüren Borges’in, olgunluk döneminde yazdığı incelikli ve imgelerle dolu öykülerinden bir seçki. Borges’le yapılmış detaylı bir söyleşinin de bulunduğu bu seçkide, zaman kavramının çürütülmesine, pek çok felsefi konunun ve paradoksun edebiyata aktarılmasına, benliğin parçalara ayrılmasına rağmen kimliğini kaybetmiş karakterlerin bile ayırt edilebilir hale gelmesine tanık oluyoruz.
25 Ağustos 1983 ve Diğer Öyküler
25 Ağustos 1983 ve Diğer ÖykülerJorge Luis Borges · Dost Kitabevi Yayınları · 2004280 okunma
108 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Lüzumsuz Adam'daki öykülerde, yazar, olay örgüsünü arka plana iterek düşüncelere, çağrışımlara ve hislere yer vermiştir ve insanların iç dünyalarını anlatmıştır. Bu hikâyeyle birlikte anlatımında halk anlatıcılığının izleri görülmeye başlanmıştır. Abasıyanık, kendine özgü deyimler ve argolar da kullanmıştır. Kitapta yer alan İp Meselesi isimli öyküde ise Sait Faik, yaşamının son günlerinde ağırlık verdiği gerçeküstücü tarzı ilk kez denediği görülmektedir.
Lüzumsuz Adam
Lüzumsuz AdamSait Faik Abasıyanık · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20137,8bin okunma
Reklam
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
Anlaşılacağı üzere, amatör yamyamlığından ar­ tık yaşamayan onlarca dile hakim bilgeliğinedek,Burton'unefsaneviolarakniteleyebileceği­ miz hiçbir özelliğini göz ardı etmedim. Nedeni çok açık; efsanevi Burton, Bin Bir Gece Masalla­rı'nın çevirmenidir. Kimi zaman şiirle düzyazı arasındaki radikal ayrımın, okuyucunun beklen­ tilerindekifarkların büyüklüğünden kaynaklan­dığını dilşünmilşümdür ;şiirin düz yazıda asla göz yumulamayacak bir yoğunluğa sahip oUluğu var­ sayılır. Buna benzer bir şeye Burton'un eserlerinde de rastlanır; başka hiçbirArap kültürü uz­manının rekabet edemeyeceği esaslı bir saygın­lığa sahiptir o. Yasak olanın çekiciliğine kapıl­mıştır. Söz konusu olan, Burton Club'ın bin üyesi için bin kopyayla sınırlandırılmış tek bir baskı­dır ve yasal zorunluluk nedeniyle bir daha ya­ yımlanamaz.
Binbir Gece Masalları
Binbir Gece MasallarıRichard F. Burton · Kırmızı Kedi Yayınları · 201791 okunma
192 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
1781 'de yayımlanan ilk oyunu Haydutlar Alman gençliğini sarsan coşkulu ve isyankar yapısıyla büyük bir başarı kazandı. Schiller Haydutlar'da muhteris bir kardeş, sadık bir sevgili ve dehşet saçan bir haydut çetesiyle reisinin etrafında gelişen olayları sergilerken adalet ve yargı, siyaset ve iktidar, ahlak ve din üzerine şiddetli eleştirilerde bulundu, kötülüğün doğası üzerine karmaşık bir çözümlemeye girişti.
Haydutlar
HaydutlarFriedrich Schiller · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023214 okunma
151 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Susan Sontag’ın klasik metni 'Başkalarının Acısına Bakmak', yaşadığımız zamanda kendisini güncelleyerek kitabı farklı şekillerde düşünmemizi sağlıyor ve bu açıdan önemini koruyor. Düşünür, metnin sonlarında yer yer felaket içerikli fotoğrafların, "insan kötücüllüğü"nü, onun "sapkın yanlarını" görmeyi sağlayabileceğini veya "vahşet kareleri hayatımızda hayalet gibi etrafımızda dolaşırken" bu görüntülerin, "insanların şevkle, kendilerini haklı ve üstün görerek yapabilecekleri, yapmaya gönüllü olabilecekleri şeyin resmi" olarak değerlendirilebileceğini söylüyor. Ancak bana kalırsa baştan beri bahsettiklerimizi de düşünürsek, tüm bu meselenin, insan türünün doğasından çok savaşı besleyen devletlerle, politikalarla, neyin görünür neyin görünmez olduğunu belirleyen iktidar biçimleriyle ilişkili olduğunu düşünmek yerinde olur. Çünkü "başkalarının acısına" fotoğraflarla veya başka araçlarla bakarken hem o bakışın yönünün hem de fotoğraflanan vahşetin, insanın doğal durumundan çok onun kültürel, ideolojik, politik çerçevesiyle belirlendiğini kitap boyunca görebiliyoruz.
Başkalarının Acısına Bakmak
Başkalarının Acısına BakmakSusan Sontag · Agora Kitaplığı · 2004457 okunma
192 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 saatte okudu
Bin Bir Gece, ilk bakışta, sınırsız bir düşsellik alıştırması olduğu izlenimini yaratır, bununla birlikte, bu dolambacı keşfeder etmez, bunun sadece başına buyruk bir karmaşa değil, bir imgelem aşırılığı olduğunu anlarız. Düşün de yasaları vardır. Onca ilintiyle dolup taşar: üç sayısının yinelenmesi, kopan azalar, insan be­denlerinin hayvanlara dönüşmesi, prensesierin güzelliği, kralların ihtişamı, büyülü tılsımlar, bir insanın isteklerine tutsak olmuş her şeye gücü yeten cinler. Bu yinelenen öğeler olay ör­ güsünü oluşturur ve tek bir kişiye atfedilemeye­ cek kadar kusursuz bu büyük ve kolektif yapı­tın kişisel biçemini meydan getirir.
Binbir Gece Masalları
Binbir Gece MasallarıAntoine Galland · İş Bankası Kültür Yayınları · 2018631 okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.