İnsanlığın icat ettiği en zararlı şey dindir; tarih boyunca en çok kan dökmüş ve kültür zenginliklerini ortadan kaldırmış en yaygın kurumlar dini kurumlardır.
Siyasi görüşünüzü nasıl tanımlarsınız?
Benim siyasi görüşüm tamamen Kemalizim’dir. Hem de en koyu haliyle! Çünkü Kemalizim eşittir akılizim demektir.Bu kadar basittir. Bazen bana “Atatürk hala gerekli mi bize?” diye soruyorlar.Diyorum ki “Atatürk adını silip yerine akıl yaz, bir daha sor. Akıl gerekli mi? Akıl ne kadar gerekliyse Atatürk de o kadar gereklidir.” Burada maksat Atatürk’ü anlamakta ve bu da daimi güncel bir ihtiyaçtır.Atatürk, “Benim manevi mirasım bilim ve akıldır!” diyor.Anlamalıyız ki Kemalizm’in bir kitabı ve defteri yok. Bu da demek oluyor ki takip edeceğin kuralları da yok. Kemalizm’in bir tek kuralı var: o da “Aklını kullan!”
Martıları Seven Adam ‘ı uyku tutmamış, yatağında dönüp duruyordu. Çünkü onu martılardan daha mutlu eden tek bir şey vardı, o da Fransız Teğmenin Kadını Patrice’ydı ve onu düşlerken gözüne uyku girmiyordu. Hava aydınlanırken
Sen kalbimin mehtapısın, güneşisin,
Sen ruhumun vazgeçilmez bir eşisin.
Bir şarkısın sen, ömür boyu sürecek,
Dudaklarımdan yıllarca düşmeyecek.
Ruhum senin, kalbim senin, ömrüm senin
Yıllar geçse ölmeyecek Ben de sevgin,
Bir şarkısın sen ömür boyu sürecek,
Dudaklarımdan yıllarca düşmeyecek.
Uzakları kaçıversek seninle Biz,
Bir gün elbet göze gelir bu sevgimiz.
Bir şarkısın sen ömür boyu sürecek,
Dudaklarımdan yıllarca düşmeyecek
Bir hayat düşün, mezun oluyorsun ve yolculuğun tam sürat başlıyor: Beyrut, Selanik, Kuzey Afrika, Kafkas cephesi, Şam, Balkan Harbi... Adamın yaşamında durup soluklanmaya vakit yok. Mesela Trablusgarp'a giderken ağlıyormuş. Ali Fuat Cebesoy sorduğunda "Döndüğümde memleketimi bulabilecek miyim, ondan emin değilim " demiş ve tabii dediği de çıktı. Selanik'in elden gidişini bizzat göremedi ve annesini oradan getiremedi. Belki onun yaşadığı hayata katlanabilmek için de zaten
Celal öğretmenin kitabını okurken aile yapısı,amcası,dayısı,aile dostları dikkatimi çekti. O bölümleri okurken beynim ister istemez kıyas yapıyor.Dedesinin Atatürk’ü tanıması,iş yapmaları,Atatürk’e güven vermeleri,Cumhuriyete bağlılıkları her şey harika.Eve giren üst düzey komutanlar,iş insanları,Kendilerini geliştirmiş amca ve dayıları inanılmaz
Genel olarak kitabı çok beğendim. Kitapta Damla Karakuş soruyor Celal Şengör cevaplıyor tıpkı Doğan Cüceloğlu'nun var mısın kitabı gibi tecrübeleri anlatıyor. Adam çok bilgili ve Türkiye için bu yüzden büyük şanslardan biri bu açıdan o yüzden okunması gereken kitaplardan. Tek eleştirdiğim nokta 12 Eylül darbesini savunması ne gerekçeyle olursa olsun böyle birşeyin, dönemin haklı yani olamaz bana göre Yahudilere yapılanları eleştirirken(haklı olarak ) kendi ülkesinde olan bu durumuda eleştirebilir Kenan Evren'i desteklemesini yadırgadım. Onun haricinde güzel bir kitap.
Şu adamı eleştirenlerin zeka kapasitesine bakıyorum da gülmeden geçemiyorum . Bir insan tabi ki de her daim eleştirilir ama bunun için de yeterince donanımı olması gerekir. Adamın okuduğu araştırma kitapları sayısı kadar beyin hücresi edinin kendinize ilk önce :)) İnsan biraz kendi bilgisini baz alır bir şeyi eleştirirken diyeceğim de cahilliğin verdiği yetki ile siz zaten haddiniz dışında her şeyi biliyorsunuz :))