Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mustafa A.

Söylenen sözler, dinlenen sözler; paylaşılan sözler, birleştiren, rahatlatan ya da yaralayan sözler... Sözcükler engin bir güce sahiptir: Kelimeler, ıstırabın girdabına kapılmış, duygulanımlarına ve gerek bedensel acı gerekse de ruh acısı olan acılarına ses vermeye inanılmaz derecede ihtiyaç duyan hastalara yardımcı olabilir, yol gösterebilir, onların yüreklerine umut ya da umutsuzluk serpebilir.
Sayfa 12 - YKY Çeviren: Meryem Mine ÇilingiroğluKitabı okuyor
Reklam
Einstein'ın beyni de normal insanınkinden küçüktü.
Neandertal insanın beyni, modern insanın beyninden daha büyüktü.
Sayfa 17 - Trend Yayınevi Çeviren: İlknur Urkun Kelso 6.baskı pdfKitabı okuyor
Bu son buzul dönemini atlatabilen tür, sıcağa uyumlu Homo sapiens oldu. Soğuğa uyumlu Neandertaller başaramadı ve atalarımızın onların memleketine ulaşmasını takip eden binyıl içinde soyları tükendi.
Sayfa 16 - Trend Yayınevi Çeviren: İlknur Urkun Kelso 6.baskı pdfKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Freud'un sadece belirli miktarda aşkımız olduğu inancı, onun, kişi birini severse kendine olan sevgisinin azaldığı düşüncesini savunmaya iter. Biri ne kadar kullanılırsa, diğeri de o kadar azalır.
Sayfa 100 - Okuyan Us 5.Baskı Çeviren: Yudit Namer
İnsanoğlu sürekli değişmektedir: Saçları, eti, kemiği, kanı, bütün bedeni, bir yandan yenileşir, bir yandan ölür. Yalnız beden değil, can da değişir. Tabiat, huy, inanışlar, arzular, zevkler, dertler, kaygılar, bunların hiçbiri kimsede aynı kalmaz, biri ölürken, bir yenisi doğar. İşin en tuhafı, bilgilerimiz bile bir yandan doğar, bir yandan ölür, bilgi bakımından da hiç aynı kalmayıp. hep değişir bildiklerimiz.
Sayfa 94 - Okuyan Us 5.baskı Çeviren: Yudit Namer
Reklam
"Her başlangıç hoştur."
Sayfa 91 - Okuyan Us 5.baskı Çeviren: Yudit Namer
Dünya üzerinde şimdiye kadar yaşamış türlerin toplam sayısının 17 milyon (bugün en az 10 milyon türün yaşadığı düşünüldüğünde gerçeğin oldukça altında bir tahmin) ile 4 milyar arasında olduğu tahmin edilmektedir. Yaklaşık 250 bin fosil türü keşfettiğimize göre tüm türlerin sadece % 0,1 ile 1'lik bir kısmının fosil kanıtlarına sahip olduğumuz anlamına gelir. Yaşam tarihinin hiçte iyi bir örneklemi değil! Bizim için sonsuza kadar kayıp olan birçok şaşırtıcı yaratık yaşamış olmalıdır. Yine de, bize evrimin nasıl ilerlediği konusunda iyi bir fikir verecek ve büyük grupların birbirlerinden nasıl ayrıldıklarını fark ettirecek ölçüde yeterli fosile sahibiz.
Sayfa 22 - Palme Yayıncılık Çeviri:Hasan BaşıbüyükKitabı okuyor
Doğal seçilim ortaya mükemmellik çıkarmaz, sadece daha önce olan üzerine bir ilerleme koyar. Daha uygun olanı üretir, fakat en uygun olanı üretmez.
Sayfa 13 - Palme Yayıncılık Çeviri:Hasan BaşıbüyükKitabı okuyor
Doğal seçilim usta bir mühendis değil, fakat usta bir düşünürdür. Sıfırdan başlayarak, bir tasarımcı tarafından varılabilecek mutlak mükemmeli üretmez fakat daha çok eldeki ile en iyi ne yapılabilecekse onu yapar.
Sayfa 12 - Palme Yayıncılık Çeviri:Hasan BaşıbüyükKitabı okuyor
Doğal seçilim düşüncesini kavramak zor değildir. Eğer bir tür içerisinde bireyler birbirlerinden genetik olarak farklı iseler ve bu farklılıklardan bazıları bireyin çevresinde üreme ve hayatta kalma yeteneğini etkiliyorsa, bir sonraki nesilde daha yüksek üreme ve hayatta kalma başarısına yol açan "iyi” genler “pek iyi olmayan” genlere göre, göreli olarak daha fazla kopyaya sahip olacaklardır. Zaman içinde, populasyon kademeli olarak yararlı mutasyonlar açığa çıktıkça ve populasyonda yayıldıkça ve zararlı mutasyonlar elendikçe, göreli olarak çevresine daha iyi uyum sağlar hale gelecektir. En sonunda, bu süreç çevrelerine ve yaşam yollarına iyi uyum sağlamış organizmalar üretir.
Sayfa 11 - Palme Yayıncılık Çeviri:Hasan BaşıbüyükKitabı okuyor
Reklam
Yerküre üzerinde 3,5 milyar yıl önce bir ilkin hücre ile başlayan yaşam giderek evrimleşti; zaman içinde birçok yeni ve çeşitli türlere dönüşen dallara ayrıldı ve evrimsel değişimlerin çoğu için mekanizma doğal seçilimdir.
Sayfa 3 - Palme Yayıncılık Çeviri:Hasan BaşıbüyükKitabı okuyor
Anket yapılan 31 ülkeden, sadece dinsel köktenciliğin hüküm sürdüğü Türkiye'de, evrimi kabul edenler daha düşük çıkmıştır (% 25 kabul, % 75 ret). Avrupalılar arasında, diğer yandan, evrimi gerçek olarak görenlerin oranı Fransız, İskandinav ve İzlandalılar arasında % 80'in üzerinde olup çok daha iyi durumdadır. Japonya'da insanların % 78'i insanların evrimleştiği fikrine katılmaktadır.
Palme Yayıncılık Çeviri:Hasan BaşıbüyükKitabı okuyor
Viktorya dönemi insanı, sekse karışmadan aşkı elde etmeyi aradı; modern insan ise aşka karışmadan seksi elde etmeyi arıyor.
Sayfa 53 - Okuyan Us 5.baskı Çeviren: Yudit Namer
Harry Stack Sullivan
"Kayıtsızlık tuhaf bir durumdur, fazla uzun sürdüğünde, kişinin geçen zamandan zarar görmesine rağmen, yaşamını maddi zarar görmeden sürdürmek için kullandığı bir yoldur. Kayıtsızlık bana, bütünüyle bozguna uğrayan kişiliğin başka bir şey yapabilene kadar, sayesinde dinlendiği bir korunma mucizesi gibi gelir."
Sayfa 34 - Okuyan Us 5.Baskı Çeviren: Yudit Namer
Çocuk veya ergen pek çok kişi, kendisinin farkına varması için yıkıcı hareketlerle grubu zorlamıştır; kınanmış olsa bile en azından topluluk onu fark etmiştir. Etkin bir şekilde nefret edilmek, etkin bir şekilde hoşlanılmak kadar iyidir; baştan aşağı dayanılmaz bir durum olan adsızlık ve yalnızlığı sonlandırır.
Sayfa 34 - Okuyan Us 5.Baskı Çeviren: Yudit Namer
4.136 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.