Rollo May (21 Nisan 1909 - 22 Ekim 1994), ABD'li varoluşçu psikolog. Varoluşçu felsefenin yanı sıra humanist psikolojinin de önemli isimlerinden biri olarak bilinir. Türkçe'ye Kendini Arayan İnsan ve Yaratma Cesareti isimli kitapları çevrilmiştir. Rollo May, teolog Paul Tillich'in yakın arkadaşlarındandır. Yaratma Cesareti (The Courage to Create) ismini Paul Tillich'in Varolma Cesareti (The Courage to Be) isimli eserine referansla koymuştur.
May, Ohio eyaletindeki Ada'da 1909 yılında doğmuştur. Ebeveynlerinin boşanmasından ve ablasının şizofreni hastası olduğunun anlaşılması gibi olaylar, zor bir çocukluk dönemi geçirmesine neden olmuştur. Klinik psikoloji alanında doktora Columbia Üniversitesi'ndeki Öğretmenlik Yüksekokulu'ndan 1949 yılında almıştır. May aynı zamanda San Francisco'daki Saybrook Lisansüstü Eğitim ve Araştırma Merkezi'nin kurucularından ve öğretim üyelerinden birisidir.
1994'ün ekimindeki ölümünden önceki son yıllarını San Francisco Körfez Bölgesi'ndeki Tiburon'da geçirmiştir.
Rollo May, Amerikan hümanizminden etkilenmiştir ve varoluşçu psikolojiyi başta Freud'unki olmak üzere diğer felsefi yaklaşımlarla birleştirerek yeni bir yaklaşım yakalamaya çalışmıştır.
Aynı zamanda Rollo May, Otto Rank'i varoluşçu psikoterapinin en önemli öncülerinden biri olarak görmüştür. Ölümünden kısa bir süre önce May, Rank'in derslerinin Robert Kramer tarafından derlendiği bir esere yazdığı önsözde, "Otto Rank'i, uzun bir süredir Freud'dan etkilenen büyük ama keşfedilmemiş bir dahi olarak görüyorum." demiştir.
May kişilik gelişiminde bazı "aşamalar" tespit etmiştir:
Masumluk - yeni doğanın ego ve öz bilinçlilik öncesi içinde bulunduğu aşamadır. Masumluk aşamasındaki biri yalnızca yapması gerekeni yapar. Buna karşın, gereksinimlerini karşılayacak seviyeye kadar etkin olan bir iradeye de sahiptir.
İsyankarlık - isyankar insan özgürlüğünü istemektedir; ancak özgürlükle birlikte gelecek olan sorumluluğa ilişkin yeterli bir kavrayış geliştirememiştir.
Karar verme - birey bu aşamada yaşamının, ailesinden daha bağımsız duruma gelmek ve "sıradan aşama"ya geçmek gereksinimini duyduğu bir geçiş aşamasındadır. Bu aşamada birey yaşamında ne istediğine karar vermeli ve isyankarlık çağında duyduğu isyan gereksinimini karşılamalıdır.
Sıradanlık - olağan yetişkin egosunun sorumluluk anlayışını geliştirdiği - yine de sorumluluğu fazla "ağır" bulduğu - ve bu yüzden de uyum sağlamakta ve geleneksel değerlerde bir güvenlik duygusunu aradığı aşamadır.
Yaratıcılık - bireyleşmiş yetişkinlik, varoluş aşaması; kendini gerçekleştirmenin ve basit egosantrikliğin ötesine geçilen aşama.
Yine de, bunlar alışageldiğimiz anlamıyla "aşama"lar değildir. Bir çocuk kimi zamanlar masumluğun, sıradanlığın ve yaratıcılığın niteliklerini taşıyabileceği gibi bir yetişkin de isyankarlık durumunda olabilir. Aşamaların yaşlarla ilişkilendirilmesindeki tek etken önemliliktir. İsyankarlık iki yaşındaki bir çocuk veya bir ergen için diğer yaşlardan daha fazla önem taşımaktadır.
Alıntılarla Yaşıyorum adlı YouTube kitap kanalımda bütün kitaplarını okuduğum yazarlar için detaylı okuma rehberleri paylaşıyorum. Daha çok arkadaşın bu bilgilerden faydalanabilmesi için paylaşabilirsiniz. ⬇️⬇️
İlk romanım
"İnsanın yüreğini iki şey hayret içinde bırakır: Kalpteki ahlak mahkemesi ve yıldızlı bir gökyüzü."
Başucu kitaplarıma bir yenisi eklendi. Kitap; keşke seninle çok erken tanışsaydım. Olsun, zararın neresinden dönersem kardır diyelim...
Kendini Arayan İnsan kitabında önce bir boşlukla tanıştım. Her insanın dönem dönem karşılaşıp hissizleştiğinden, yönümüzü kaybedip sağa sola çarptığımızdan yani hepimizin hayatımızda en az bir defa karşılaştığımız halleri okurken pek de şaşırmıyorum.
Daha sonra ise toplumsal kabul mü, insanın kendisini bulması mı sorusunun cevabını yine sorunun içinde buldum. İşte burada benliğimizden vazgeçerken kendimizi beğendirme duygusu ve yalnızlıkla başbaşa kalırız. Yalnızlıktan kurtulmak için ise toplumun kabul ettiği ortak bir dil bulmaya çalışırken zenginliklerimizi bulamayıp sığ kalmayı seçeriz. Özgürlüğümüzü de sınırları kabul ettiğimiz düzeyde yaşayabileceğimiz sonucuna varırken içimizdeki insanı bulmaya çalışırız...
Yazar; cesaret, sevgi, özgürlük, cahillik, erdem ve zaman kavramlarını değerlendirirken de bildik örneklerle bizlere içimizde aradığımız insanı bulmamızda da destek olduğunu söyleyebilirim.
Kitap; modern insanın sorunlarını cevaplarken yaşamımızı sürdürürken bizlere pusula niteliğinde olabileceğini düşünüyorum. Ayrıca dilinin anlaşılırlığı ve büyük bir kitleye hitap ettiği için de bir başucu kitabı olarak okunmaya değer bir eser.
Kendimi aramaya geç başlasamda; kitabı çok beğendim. Bundan sonra da şarjımı hep dolu tutmayacağım. Takdir sizin. Keyifli okumalar dilerim.
"İÇİ BOŞ İNSANLAR"
Varoluşçuluk akımının takipçilerinden olduğunu öğrendiğim Rollo May sıradan bir psikoloji/kişisel gelişim kitabı yazmanın ötesine geçmiş bana kalırsa.
Kitap oldukça renkli. Yazar Yunan mitolojisinden, Kierkegaard, Nietzsche, Erich Fromm gibi düşünürlerden sıkça atıflar yaparak savlarını desteklemiştir.
Giriş için tam
Rollo May okuduğuma bir kez daha pişman olmamanın mutluluğunu yaşıyorum.
Kitaptan beklentim çok yüksekti ve beklentimi karşıladığını her sayfayı okurken deneyimledim.
Öncelikle kitap Viktorya döneminden, püritenlikten, daimonlardan, erostan, aşk, irade ve arzudan bahsediyor. Ve her birinin detaylı açıklamasını ele alıyor.
Viktorya dönemindeki