Selamlar, ben Leyla. Sevdim ama bayılmadım. Beni yüksek notalara çıkaracak bir olay ya da diyalog olmadı. “Safe place” diyeceğimiz bir kitaptı. Griffin’i pek sevemedim. Dümdüz adamdı. Hanımcı, çiftlik sahibi dümdüz adam. Çalkantılı ruh hallerine sahip, ne yaptığı belli olmayan erkek karakterlere alıştığım için olabilir (toksik sever deyince de ben). Esas olay Winslow’du, o yüzden Griffin biraz gölgede kalmış olabilir. Winslow güzel, cesur, güçlü bir polis şefiydi ama o da beni heyecanlandırmadı. İntihar vakaları evet bir gizemdi ama ne bileyim, o da bana yeterli gelmedi. Kasaba kurgusu deniyor sanırım bu kitaplara; Eden ailesinin çocuklarının aşkı bulmasını okuyacağız sırayla. Arka kapakta “yetişkin okurlar için” demiş ama ben pek bir yetişkinlik göremedim. Daha fazla smut sahne yazılabilirdi. Karakterler sevişmeye başlayınca ekran kararıp yeni sahneye geçiyordu. Smut sevmeyen romantik gerilim kitaplarından hoşlananlar için birebir.
Winslow, yeni polis şefi olarak doğup büyüdüğü Montana’ya geri döner. Oradaki ilk gecesinde, bir turist olduğunu umduğu yakışıklı bir adamla ateşli bir gece geçirir. Tek gece olmasını umduğu ateşli bir gece… Ertesi gün, kasabanın belediye başkanı olan büyükbabası ile yemek yerken one night stand’inin kasabanın kurucu ailesi olan Eden’ların en büyük oğlu olduğunu öğrenir ve kasabada Eden’ların haberi olmadan bir taş bile düşmez. Ancak kasabada gerçekleşen intihar olaylarının sebebi bilinmemektedir. Ta ki Winslow gelene kadar…