Hayat yaşandığı kadar vardır. Gerisi ya hafızalardaki hatıra, ya da hayallerdeki ümittir. Hüsranı ise bir tek yerde kabul ediyorum. Yaşamak mümkünken yaşayamamış olmakta.
Çetin Altan
Kalbi neşelendiren şarkıları söyleyelim:
Birleşince Tanrıçamız, Tanrımız
Bereket bolluk gelir ülkeye,
Ağıllar, ambarlar taşar,
Her tarafta şenlik var.
Ey Sümer halkı!
Sen, suçun kaynağı sen!
Yapılmayacağı yapan
Günahın kaynağı sen!
Kutsal kucakta oturan
Kutsal yatağa yatan
Yüz karası sen!
Biliyor musun seni ne korkunç bir son bekliyor!
Ne doymaz varlıktır insan! Ulaştığı her tatmin yeni bir arzunun tohumudur, dolayısıyla onun ebediyen doyurulamaz arzularının sonu yoktur.”
Arthur Schopenhauer✒️
Hercule Poirot ünlü bir ressamın cinayet davasını ele alıyor. Fakat bu cinayeti çözmek hiç de kolay değildir. Çünkü üstünden yıllar geçmiştir ve kocasını öldürmekle suçlanan karısı da vefat etmiştir. Kızları annesinin masumluğunu ispat etmek ve babasını kimin öldürdüğünü bulmak için Poirot’tan yardım alır. Artık sır perdesinin aralanma zamanı