Rousseau ismini orada burada duyardım. Saygı duyardım. "Helal olsun adama, büyük adammış, bayağı etkiliymiş" Mülkiyet hakkında dediği sözle tanışmıştım galiba kendisi ile.
"Bir toprak parçasının etrafını çitle çevirip "Bu, bana aittir!" diyebilen, buna inanacak kadar saf insanlar bulabilen ilk insan, uygar toplumun gerçek kurucusu oldu" sözü idi.
İtiraflar'daki sıcak konuşmaları saygıya sevgi de ekledi.
Bu arada Dostoyevski, Yeraltından Notlar'da Rousseau hakkında, Heine diye birinden laf taşıyarak, onun İtiraflar'ında yalan üstüne yalan kıvırdığını, üstelik bunları gururu yüzünden bile bile yaptığını söylemiş, bildiğin dedikoduculuk yapmış, çok ayıp etmiştir.