Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

F. Suna KOÇYİĞİT

F. Suna KOÇYİĞİT
@Mavicert
Sıkı Okur
Tanrım; yücelt ya da al bahşettiğin ricâli, kalmadı bedenimin ve ruhumun mecâli ...
Sabitlenmiş gönderi
Nereden nereye, nereden nereye... 🙄 Kılıç Ali anlatıyor: Yıl 1921 İstiklal Harbi'nin hazırlık günleri... Rus temsilcisi Mustafa Kemal Paşa'yla görüşmek üzere gelmiştir. Paşa Rus temsilcisine bir şey ikram etmemizi istedi. Elimizde ikram edebilecek tek şey bir bardak ıhlamurdu. Askerden hemen ıhlamur hazırlamasını istedim. Ihlamurları almaya gittiğimde askerin yüzünün düşmüş olduğunu gördüm. Ne olduğunu sorunca tek bir şekerimiz kaldığını hangi tabağa koyması gerektiğini bilemediğini söyledi. Evet, haklıydı Rus'un tabağına koymayıp Paşa'nın tabağına koysa olmazdı, Paşa'nın tabağına koymayıp da paşa şeker isterse ne diyecektik. Dünyanın en büyük güçlerine kafa tutarken ıhlamura atacak bir şekerleri bile yok demez miydi Rus elçisi. Aklıma bir çözüm geldi. Ihlamurları aldım içeri girdim. Şekerli ıhlamuru Rus'un önüne koydum. Diğerini Paşa'nın önüne koyarken yüzüne baktım ve şöyle dedim "PAŞAM IHLAMURU ŞEKERSİZ SEVER" İşte İstiklal harbine başlarken içinde bulunduğumuz durum buydu...
Reklam
Heyhat! Her zaman, tam manasıyla iyileştirilemeyen yaralar olmuştur.
Sayfa 280 - Metis EdebiyatKitabı okuyor
Akıllı telefonlar gerçekten büyük nimet...
"Keşke bütün arkadaşlarımızı görebileceğimiz bir Taşımız olsaydı,' dedi Pippin, ve keşke onlarla uzaktan da konuşabilseydik!"
Sayfa 273 - Metis EdebiyatKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sen benim, canlı şeylerin kafese konmasından her şeyden çok nefret ettiğimi bilirsin.
Sayfa 271 - Metis EdebiyatKitabı okuyor
Dünya, savaşlar olmadan da yeterince acılara ve talihsizliklere sahip.
Sayfa 248 - Metis EdebiyatKitabı okuyor
Reklam
214 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Makyajlı Kadın
Makyajlı KadınRefik Halid Karay
7/10 · 45 okunma
Zaten domates, yemeklerin yüzüne bir nevi makyaj ya­par; yaz sebzelerinin ruju, allığıdır.
Sayfa 197 - Inkılâp 2009Kitabı okudu
İstanbul asırlarca yapıldı, yakıldı; yine yapıldı, yine ya­kıldı.
Sayfa 171 - Inkılâp 2009Kitabı okudu
Çocukluğumun yazları bana daha uzundu, daha sıcaktı, adeta başka bir iklimde, başka ırktan insanlar arasında geç­mişti gibi geliyor.
Sayfa 161 - Inkılâp 2009Kitabı okudu
Reklam
Ağaç ile Yıldızların sancağı bütün zarafetiyle, ümitsizce yükseldi. Hemen yanlarındaki diğer tepede Rohan ile Dol Amroth'un sancakları, Ak At ile Gümüş Kuğu dalgalanıyordu.
Sayfa 172 - Metis EdebiyatKitabı okuyor
Sauron'un temsilcisi...
Baraddûr Kulesi'nin Naibiydi; onun ismi hiçbir hikâyede hatırlanmaz; çünkü o kendi de ismini unutmuştur.
Sayfa 169 - Metis EdebiyatKitabı okuyor
Yedi bin kişi kara kapıya yürüyor...
Bir çocuk da zırhlara bürünmüş bir silahşöre yeşil söğüt ağacından yayı ve okuyla ancak böyle kafa tutabilirdi!
Sayfa 163 - Metis EdebiyatKitabı okuyor
Ümit ile ümitsizliğin kardeş oldukları yere geldik. Sendelemek düşmek anlamına gelir.
Sayfa 161 - Metis EdebiyatKitabı okuyor
Ümit doğar genellikle, her şey ümitsizleştiğinde...
Sayfa 158 - Metis EdebiyatKitabı okuyor
Tam o saatte Aragorn'a bakarak, eğer Yüzük'ü kendisine alıkoysaydı ne kadar ulu ve ne kadar korkunç bir Hükümdar olurdu diye düşündüm. Mordor boşu boşuna korkmuyor ondan...
Sayfa 156 - Metis EdebiyatKitabı okuyor
11,1bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.