Kalbim çok kırık. Bu kitap için söyleyebileceğim tek şey, kalbimi çok kırdığı olur. Çünkü kitabı bitirip de kapağını kapattığım an hissettiğim tek şey bu oldu.
Colleen Hoover'ın birçok kitabını okumak istedim, sadece ikisini okuyabildim ve bu kitap karşıma tamamen şans eseri çıkarak elime geçti. An itibari ile de iyi ki geçmiş diyorum. Çünkü asla elimden bırakamadım.
Lily, Ryle ve Atlas arasında yaşanan ne varsa her birini en derinlerde hissettim. Lily'nin özellikle de geçmişe dair yaşadığı aile travmaları ise maalesef benim de bütün olan olmayan travmalarımın hortlamasına sebep oldu ama pişman değilim. Çünkü birçok insanın olacağı gibi benim de bu kitabın içinde ufak bir parçam kaldı. Kalbimde kendine yer edindi ve o yer uzun bir süre bu kitaba ait olacak.
Oldukça gerçekçi ve toplumda birçok ailede mutlaka görünen bir konuyu işliyor aslında kitap, aile içi istismar ve bunu yaşayan kadınlarla birlikte öyle bir ailede büyüyen çocuklar. Sonrasında ise o çocukların yetişkinliklerinde geçmişlerinden gelen yaralarla baş edebilme mücadelesi. Yazarımız bu konuyu kelimenin tam anlamıyla harika işlemiş. Eliniz yüreğinizde okuyacağınız bir roman ve ben yavaş yavaş Colleen Hoover hayranı oluyor gibiyim. Bilmiyorum, sadece bu kitaptan çok etkilendim. Bildiğim tek şey bu.
Basit bir aşk romanı değil, hayata devam etme romanı. Doğru zaman yanlış insan, yanlış zaman doğru insan romanı. Aşk üçgeni değil, güven ve huzurun önemini anlatan roman. Ben okudum, beğendim. Düşünen kim varsa onun da bir şans vermesini isterim.
Okuyun, okutturun. Eminim siz de kendinizden bir parça bulacaksınızdır.