youtu.be/02fU-BCRT0U?si=...
İki yıl önce ilk söyleşim. İlk kitabım "Bir Sancının Panoraması" için çağrılmıştım. Zaman hızlı ve acımasızca geçmiş. Üstüne üstlük neler değişmiş. En başta da ben...
Şovenist tarih anlayışıyla büyültülen kindar bir nesil; 21. Yüzyılda yaşanan soykırımı normalleştirdi. Acılar içerisinde katledilmiş, küle dönmüş bedenleri değil, hangi fikirlerin öldüğüne bakarak tepki gösterdi.
Kendinden olana lanet, olmayana alkış tuttu.
Başkaları ne düşünür bilmem ama, ben tanrının sizi sizin Filistin insanına duyduğunuz öfkeden daha büyük bir öfkeyle gözlemlediğini ve sizi müthiş azap verici bir sonun beklediğini biliyorum. Ve azgınlığınız bu denli artmışken bu sonun çok da uzak olmadığını biliyorum. Buna inanıyorum, bunu sezinliyorum demiyorum bunu biliyorum.
Bir çok şeyi keşfetmek istemiştin. Yüzlerce kitap, film, müzik, yemek, birçoğuna göre kınanması gereken alışkanlıklar, farklı ülkeler, sınırlar vb.
Tüm bunları keşfetmek istemiştin. Tüm bunların tadına bakmak, hazzına varmak istemiştin. Ve istediklerin oldu. Tüm bunların tadına baktın. Sonra? Sonra daha fazlası! Tamam, daha fazlasını da tattın. Sonra? Sonrası hep başka sonralar.
Eee şimdi neyi düşlüyorsun?
Başa dönmeyi. En ilkel, cahil versiyonunu özlüyorsun. Bu kadar yol kat etmeden önce daha enerjik, mutlu, heyecanlıydın çünkü. Bu hayattaki hiçbir şeyin çok da bir numarası olmadığını bilmiyordun çünkü bilmen için keşfetmen, tanıman, yaşaman gerekiyordu.
Zamanında burun kıvırdığın ilk versiyonunu özlüyorsun ya hani, madem bunu fark ettin, tanrı şakasını tamamlamış demektir. Artık seni daha çok ciddiye alabilir.
Eskiden evcilik oynar, birbirimize farklı isimler verirdik
Bir roket gemisi yapar sonra da uzaklara uçururduk onu
Uzayı hayal ederdik ve şimdi yüzümüze gülüyorlar
"Uyan, para kazanman gerek."🎶
~Twenty one pilots