Gözlemlediğim kadarıyla pek çok kişi bu kitabı yarım bırakmış veyahut bir şey anlamadığını öne sürerek beğenmediğini dile getirmiş. Ben de bu karmaşıklığa bir nebze de olsa açıklık getirme amacı ile bir inceleme yazmak istedim.
Fyodor Dostoyevski külliyatı kronolojik okuma maratonumun 11. kitabı olan
Bir zamanlar hepimiz gece gökyüzüne bakıp şunları merak etmişizdir: Tüm bunlar ne anlama geliyor? Her şey nasıl işliyor? Ve benim evrendeki yerim ne? İşte
Neil deGrasse Tyson, kitaba bu sorularla açılış yapıyor.
National Geographic’te yayınlanan Cosmos belgesel dizisinden tanıdığımız -izlemediyseniz mutlaka izlemenizi
Uzay boş değildir; gezegenler arasındaki boşlukta her türden iri kayalar, çakıl taşları, buz topları, tozlar, yüklü parçacık akıntıları ve uzaya fırlatılmış araçlar bulunur. Uzay, aynı zamanda korkunç kütleçekimsel ve manyetik alanlarla kaplıdır.
Sıradan madde hepimizin yapıtaşıdır. Kütleçekime sahiptir ve ışıkla etkileşime girer. Karanlık madde ise kütleçekime sahip olan ancak ışıkla bilinen herhangi bir şekilde etkileşime girmeyen gizemli bir maddedir. Karanlık enerji, uzay boşluğunda kütleçekimin tersi yönde hareket eden ve evreni normalde olduğundan daha hızlı genişlemeye zorlayan gizemli bir baskı unsurudur.
Pioneer'da bilimsel resimlerle güneş sistemimizin düzenini, Samanyolu galaksisindeki konumumuzu ve hidrojen atomunun yapısını gösteren altın kaplama bir paket bulunuyordu. Voyager daha da ileri giderek, insan kalp atışlarını, balina "şarkılarını", Beethoven ve Chuck Berry'nin eserlerinin de aralarında bulunduğu dünyanın dört bir yanından müzik seçkileri de dahil olmak üzere, Dünya'dan gelen çeşitli sesleri içeren bir altın plak albümü de içeriyordu.
Çocuk nerede kendini "iyi hissediyorsa" oraya aidiyet kurar... Kendini arkadaşlarının yanında ailesinin yanında olduğundan daha iyi hisseden çocuk, ailesine değil, arkadaş ortamına ait hisseder kendini... Ailesi yabancılaşır gözünde...
Bu ülkede iki hafta önce bir öğretmen, öğrencisi tarafından okul sınırları içerisinde katledildi. Bir an önceyse yine okul sınırları içerisinde koridorda nöbet tutan bir öğretmene veliler tarafından yumruklu saldırı gerçekleştirildi. Bunlar sadece son günlerde duyabildiklerimiz. Haberimiz olmayan daha neler oluyor kim bilir? Bugünse eğitimciler
Öğretmen öğretmelidir. Bunu yapmak zorundadır. Ama öğretmek bilgiyi aktarmak değildir. Bir eyleme öğretme eylemi denebilmesi için, öğrenme eyleminin öğrencilerin aynı zamanda kendilerine öğretilen bilgiyi üreten kişiler haline geldikleri, içeriği ya da bilinebilir nesneyi kavrama eyleminden önce ya da onunla eş zamanlı olarak gerçekleşmesi gerekir.