Bu incelemeyi Belkıs Özener' den Karakolda ayna var eşliğinde yazıyorum, kitabı bitirdikten hemen sonra.
Fosforlu Cevriye kitabı beni bambaşka bir Cevriye ile tanıştırdı. İzlediğimiz filmler, dinlediğimiz ezgilerden çok farklı bir dünya ve hikayesi varmış meğer Cevriye'nin.
Cevriye Istanbul'a sevdalı, yaşama sımsıkı tutunmuş kimsesiz bir hayat kadını.
Kimi zaman bir kaldırım taşında, bazen köprü altında bazen de ailesi gibi benimsediği dostlarının yanında kalıyor.
Maceralarını Beyoğlu civarında yaşıyor olması da beni hikayeye sıkı sıkıya bağlayan bir diğer faktör.
-Gözlerinden bellidir Cevriye'm sende kara sevda var.
Hiç dile gelemeyen tertemiz duyguların, bazen birkaç damla gözyaşında, bazen masum bir öpücükte, bazen söylenmeyen sevgi sözlerinde çırpınışlarına, kalbinizde sızı ile şahit olabilirsiniz.
Suat Derviş ile tanışma kitabım Fosforlu Cevriye, yine geç kalmışlık hissi. Çok sade bir dille yazılmış, oldukça akıcı bir kalemi var yazarın. Çok güçlü bir kadın karaktere hayat vermiş olması beni ayrıca çok mutlu etti.
Tavsiyedir.