Muazzam boyuttaki bu modern itiraf ve öz analiz edebiyatından da anlaşıldığı üzere zekânın ürünü olan bir şeyler yazmak neredeyse her zaman olağanüstü zorluğa sahip bir beceridir. Her şey, tüm bunların yazarın zihninden bir bütün olarak döküleceği ihtimaline karşıdır. Çoğunlukla fiziksel koşullar buna engel olur. Köpekler havlar; insanlar araya girer; para kazanmak gerekir; sağlığınız bozulur. Dahası, tüm bu zorlukları vurgulayıp olduğundan daha katlanılmaz hale getiren şey dünyanın dile düşmüş aldırmazlığıdır. İnsanlardan şiir, roman ya da tarih yazmalarını istemez; onlara ihtiyaç duymaz. Flaubert'in doğru sözcüğü bulup bulmamasıyla ya da Carlyle'ın bu ya da şu gerçeği titizlikle doğrulamasıyla ilgilenmez. Haliyle, istemediği bir şey için ödeme yapmaz.
Yaşlandıkça daha az mutsuz olacağına inanırdın, çünkü o zaman üzülmek için gerekçelerin olacaktı. Daha genç olduğun için, iç sıkıntına karşı avunacak bir şey bulamıyordun, çünkü onun temelsiz olduğunu düşünüyordun.