Ben kralın kölesiyim, bilinmez alınyazım;
Silineceğim iz bırakmadan, gün batarken silinen bir gölge gibi,
Yazgı kazıyacak beni bir küf gibi yeryüzünden;
Yirminci yüzyılı yaşadım
Dingin karşıtlıkların adını bulmalı
Sel gibi kuruyor yaşlılık, gençlik
Sanki melekleri gördük uzun saçları
Tanrının unutkan kuzgunu idik.
Gülüşün kalbimi titretirken bana bakma
Gözlerin bana kor atıyor yüreğimi yakma
Cayır cayır yanarken ben söndürme
Ateşin yakıcılığı kadar aşığım sana...