Senden sonra 23 şehir gezdim.
3 kilo aldım.
Saçlarımı 6 kez boyadım.
Dünya bilmem kaç 365 günde
bilmem kaç dönümünü tamamladı.
Darbe oldu.
İhtilâl oldu.
Barış gelmedi.
Savaş bitmedi.
Seni özledim.
İltica edecek tek yer bulamadım.
Gittiğim her yerde senden bir nefes bıraktım.
Belki yürürsün aynı sokakta.
Ayak izime denk düşer ayak izin.
Belki saçına değer nefes.
Belki sen de bir gün özlersin diye, seni uzakta bıraktım.
Seni uğurladım.
Sana kavuştum.
Seni terk ettim.
Bilmem kaç kilometre yol gittim.
Evren kaydı.
Sen göğüs kafesimden milim kaymadın.
Ezel Roz Manaz
Yine kış,
Yine şems-i mesâda, âh, o bakış,
Yine yollarda serserî dolaşan
Âşiyânsız tuyûr-ı pür-nâliş...
Tehî kalan ovalar
Sükût eder sanılır mevsimin gumûmuyla;
Harâb olan sarı yollarda kalmamış ne gelen,
Ne giden,
Şimdi yalnız kavâfil-i evrak
Mütemâdî sürüklenir bir uzak
Ufk-ı pür-ıztırâb u nevmîde.
Yine kış, yine kış,
Bütün emelleri bir ağlayan duman sarmış...
Kalbim
Benim bir ormandı,
İsimsiz asude
Bir büyük orman;
Ve gölgelerde revan
Olan hafi suların aks-i şevk-ı muttaridi
Dağıtırken sükutu bi-hude,
Düşünürdüm ki hangi gün, ne zaman,
Ne zaman
Girecektin o kalb-i mes'ude