Kitabın isminden ve kapak resminden de çok net anlaşılacağı üzere sınırların ne olduğu ve ne olmadığı, sağlıklı sınırların nasıl oluşturulabileceği, yaşamımızı derinden etkileyen aile, arkadaş, eş, çocuk, iş ilişkilerinde sınırlarımızı çizmek ve bu sınırları korumak başlıklarını ele almış oldukça destekleyici bir kitap. Hayır deme sorunu yaşayanlara, sınırlarına saygı gösterilmemiş bir çocukluk geçirmek zorunda kalmış olanlara tavsiye edebilirim. Amaç odaklı bir kitap olduğu için sınırlar konusunda bilinçlenmek hedefiyle okunduğunda 2-3 günde bitebilir, ancak öylesine dikkatimi çekti bir okuyayım dediğinizde aylarca bitiremeyebilir veya yarım bırakabilirsiniz. Konu sınırlar olunca galiba, kitabın dili de biraz sivri geldi bana. Hatta bazı cümleleri okurken yüksekten ve çok büyük harflerle konuşulduğunu hissettim. Kitap Sherrie’nin “Sınırların Olmadığı Yaşamda Bir Gün” başlığı ile gün içerisinde ne kadar hayır diyemediği, sınırlarını belirleyemediği durum varsa örneklendirerek başlar. Neyse ki iyi haber; aldığı destekle birlikte yaşanan öğrenme ve değişme sürecinin sonucunda “Sınırların Olduğu Bir Gün” örnekleri ile biter. Başında ve sonunda yaşadığı sorunlar birebir aynıdır fakat artık sorunlara verdiği tepkiler tamamen farklıdır. Çünkü Sherrie sınırlarını öğrenmiş bir insan olarak bu süreçten çıkmıştır.
