Gönderi

Bizler dikkatimizi kendi kültürümüzü insanlığın en yüksek başarılarının yadsınması olan yaşam biçimleriyle karşılaştırmakta yoğunlaştırarak, kendi ahlak sorunumuzu kendimizden gizlemekteyiz. Böylece, bir diktatörün ve onunla işbirliği yapmış siyasal bir bürokrasinin değil, ama pazarın, başarının, kamuoyunun, 'sağduyunun' -ya da daha çok- ortak sağduyusuzluğun ve hizmetkârları haline gelmiş olduğumuz çarkın adsız gücü önünde eğilmekte olduğumuz gerçeğini görmezlikten gelmekteyiz.
Sayfa 261Kitabı okudu
·
63 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.