"Her şey aydınlanıyor: Rüya görüyorum ve aniden sıçramaktan korkuyorum. Sonuna dek Beckett'a benzemek için rüya görüyorum: Aynı zamanda korkuyorum bundan."
Amerikalı edebiyat eleştirmeni ve biyografi yazarı. Yale, Northwestern, Oxford ve Emory Üniversitelerinde görev yaptı.
Richard Ellmann
"bu küçük, ama yoğun kitapta edebiyatın müthiş dörtlüsünün temel izleklerini karşılaştırmalı olarak ele alıyor.
Dört Dublinli arasında yazınsal akrabalıkların ötesinde kişisel yakınlaşmalar da yaşanmıştı. Wilde, Londra’da akrabası bulunmayan Yeats’i 1888 yılında, Noel yemeğinde büyük bir incelikle ağırlamıştı.
Yeats de, ahlaka aykırı davranışları nedeniyle Wilde hakkında bir dava açıldığında, yazara destek veren tanıklığıyla karşılık vermişti buna. Birkaç yıl sonra, Yeats gün doğumunda kalkıp Joyce’un trenini karşılamaya Euston Garına gidecekti; daha sonra Joyce’a iş bulmak için Londra’daki yayınevlerini birlikte dolaşacaklardı..
Beckett’in bıçaklanmasının ardından, bir hastane odasında Joyce’la Beckett arasında sessiz ama sevgi dolu
bir iletişim yaşanmıştı."
Dört Dublinli
Keyıfli bır biyografi edebiyat yolculuğuna çıkmak isterseniz buyurun
Yeats'in son dönem şiir ve oyunları Beckett'e hiç de yabancı olmayan unsurlar içeriyordu. Bu yapıtlara Çılgın Jane ve Deli Tom gibi yıllanmış anılar kaynaklık ediyordu; kösnül duygular, geçmişte kazanılmış ya da yitirilmiş aşklar, dümdüz ya da sarkmış memeler, "aç gözlülük, öfke ve saldırganlıkla gerçeğin hiçliğine sahip olmaya çalışan" insanı andıran korkuluk imgeleriydi betimledikleri. Yeats'in, dünyanın imgesel bir cennete dönüşebileceği duygusu Beckett'e oldukça yabancıydı, ama kimi kez Yeats'te de Beckett'le benzerlik taşıyan unsurlar göze çarpmıyor değildi. Dublin'deki Abbey Tiyatrosu'nun coşkulu izleyicilerinden olan Beckett, Yeats'in son dönem oyunlarını beğenmişti.