Ya o kadar çok ihtiyacım vardı ki böyle bir kitap okumaya size anlatamam bile. Diğer okurların aksine tamam bende ağladım bazı yerler de ama çoğu yerde de güldüm. Hatta bir yerde kitabın İçine girip yaşadığı her şeye şahitlik bile etmek istedim kahramanın. Kitap On yaşlarında bir çocuğun başından geçen olayları anlatıyor bölüm bölüm şeklinde konu sadece babası değil aynı zamanda abisi ve çevresi . Kitap aynı zamanda sosyal ve ailesel ödevlerimizi de bize hatırlatan meteforlarla dolu.
"Domates yetiştirir gibi çocuk yetiştiriyorlar, gübresini, suyunu ver yeter. İyi de bozulduğumuzda domateste olduğu gibi salçamızı yapamıyorlar. Yazık değil mi bu doğmaması gereken ama doğan çocuklara?"
"Baba olmayı beceremeyen adamlar ile politikacılar arasında hiçbir fark yoktur. Sözlerini tutmadıklarından pazarladıkları her zaman bir öncekinden çok daha büyük başka bir yalandır"
"Çünkü iyi olup olmadığımı merak etmesini istediğim adamın aklına bile gelmiyordum. Sustum ben de, bunu cehenneme kadar yapabilirdim çünkü konuşunca cehennemi yaşıyordum."
Tanrı Tanır Beni Günahlarımdan
Sonbaharlar eskiyordu yatıya kalan
bir balıkçı teknesine gece inerken
Bense rahminde bir karanlığı bir yer yatağında
yakasında kokunla saçlarına örüyorum.
"Her şeyi yapıyor olmama rağmen babamın beni sevmeyişini anlayamıyordum. Oysa konuşmak isteseydi anlatmak istediği ne olursa olsun onu en çok ben dinlerdim"