Hakkında
Aleksey Nikolayevich Apukhtin bir Rus şair, yazar ve eleştirmenti.
Unvan:
Yazar, Şair,
Doğum:
Bolhov, Rusya, 27 Kasım 1840
Ölüm:
St. Petersburg, Rusya, 29 Ağustos 1893
Okurlar
4 okur okudu.
Sözler ve Alıntılar
Gün Mü Hüküm Sürer
Gün mü hükmünü sürer, gecenin sessizliği mi,
Rüyada mı kaygı, günün kavgasında mı,
Her yerde benimle, yaşamıma dolan
Hep o aynı düşünce, tek, mukadder
Hepsi senin hakkında!
Korkulu değil geçmişin hayaleti onunla,
Kalbim ferahlar, yeniden sever,
İnanç, hayal, sadakat,
Ne varsa ruhumda, değerli ve kutsal
Hepsi sendendir!
Kalan günlerim güzel ya da hüzünlü olsa da
Ölümüm yakın, yaşam harap olsa da
Tek şey biliyorum: ölüm beni alana kadar,
Düşünce, duygu ve şarkı ve güç,
Hepsi senin içindir!
İnsan en çok bilmesi gereken şeyleri hiç bilmiyor. Neden doğduğunu, neden yaşadığını, neden öleceğini bilmiyor. Daha önceki var oluşlarını unutuyor, geleceği tahmin bile edemiyor. Arka arkaya var oluşların amacını anlamıyor, kendisine kavranamaz gelen hayat ritüelini karanlığın ve türlü acıların içinde yerine getiriyor. Bu karanlığı yırtmayı nasıl istiyor, nasıl anlamaya çabalıyor, nasıl hayatını düzenleyip güzelleştirmeye gayret ediyor; bu zavallı, bu kısıtlı aklını nasıl zorluyor! Ve tüm çabaları boşa gidiyor, tüm keşifleri –ki genellikle dâhicedir– sorunlardan hiçbirini çözmüyor. İnsan tüm özlemlerinde aşamayacağı bir sınırla karşılaşıyor.
Sayfa 62 - Vakıfbank Kültür Yay.Kitabı okudu
İnsanlar diyorlar ki: "Para mutluluk değildir," ama yine de mutluluğu para gerektiren yaşam nimetleri olarak görüyorlar. Gerçekte mutluluk sahip olduklarımızda değil, içimizdedir. Bu mutluluk nerede başlar, nerede biter? Hepsi görecelidir ve bakış açısına ve ölçeğe göre değişir. Metelik için elini uzatmış bir dilenci, tanımadığı bir hayırseverden bir ruble alsa, beklenmedik bir şekilde iki yüz bin ruble kazanan bir bankacıdan belki de daha fazla haz duyacaktır bundan. Daha önce böyle düşünmüştüm ama çocukluğumdan beri içime işlemiş bulunan ve mütearife olarak aldığım önyargılar bu düşünceleri içselleştirmemi engellemişti. Mesela sanatı tutkuyla seviyordum ve güzellik duygusuna sadece kültürel bakımdan zengin insanların ulaşabileceğini, bu duygu olmadan hayatın anlamı olmayacağını düşünüyordum. Peki sanat nedir? Sanat kavramı iyi ve kötü kavramı kadar koşulludur. Her devirde, her diyarda iyi ve kötüye farklı bakılmıştır. Bir diyarda yiğitlik olarak bakılan bir şey başka bir yerde suç olarak görülür. Zaman ve mekân farklılıklarından başka, sanat kavramı sonsuz kişisel zevklere göre de değişir. İşte Fransa, ki kendisini dünyanın en kültürlü ülkesi olarak görür, bu yüzyıla kadar Shakespeare'i bilmiyorlardı, anlamıyorlardı. Bunun gibi birçok örnekler hatırlanabilir.
Sayfa 61 - Vakıfbank Kültür Yay.Kitabı okudu
İçinde iyi yaşayan, tüm evreni sevsin.
Sayfa 233 - Vakıfbank Kültür Yay.Kitabı okudu
Ah, sadece yaşamak! Güneşin, dağın arkasında battığını, mavi gökyüzünün parlak yıldızlarla kaplandığını, ayna gibi deniz yüzeyinde beyaz kuzular benzeri dalgacıkları, beklenmedik bir fırtına eşliğinde birbirleri üzerine kırılan kaya gibi dalgaları görmek istiyorum. Bu fırtınayı karşılamak için kendimi bir sandala atmak istiyorum. Karlı bozkırda bir troykayı çılgınca sürmek istiyorum. Hançeri alıp kızgın bir ayıya yanaşmak istiyorum. Hayattaki tüm kaygıları duymak, tüm küçük şeyleri yapmak istiyorum. Bir yıldırım gökyüzünü nasıl yarar, bir yeşil böcek bir daldan diğerine nasıl sürünür, görmek istiyorum. Biçilmiş samanın, katranın kokusunu koklamak istiyorum. Leylak çalılığında bir bülbülün şarkısını, gölün kenarında bir kurbağanın viyaklamasını, bir köy kilisesinin çan çalışını, bir şosede drojkanın takırtısını dinlemek istiyorum. Görkemli bir senfoninin akortlarını, Çingene şarkısının canlı havasını dinlemek istiyorum.
Ah, sadece yaşamak! Keşke dünyanın havasını içime çekebilsem, bir dünya sözcüğü söyleyiversem, keşke bağırsam, bağırsam!
Sayfa 63 - Vakıfbank Kültür Yay.Kitabı okudu
İletiler
Henüz kayıt yok
Yorumlar ve İncelemeler
