"Kaos bir evde birdenbire ortaya çıkmaz; ahşap oymalar, nevresim kıvrımları, panjurlar ve perde pileleri arasında usulca birikerek, kapıdan esip gelen bir rüzgârla savrulmayı bekleyen tozlar gibi pusuda bekler."
“Ben güçlü hisleri olan bir adamım, bu hayal kırıklığını da çok güçlü yaşadım. Yaşıyorum. Hislerimi pek belli etmem; bazılarımız hislerini bastırmayı alışkanlık haline getirmek zorundadır. Ben de bastırırım.”
Arthur Machen gerçekten harika bir kurgu yazarı. Yüce Tanrı Pan bunu gördüğüm ilk örneğiydi. Ama bu kitap ise bambaşka bir seviyeydi ona kıyasla.
Kitap öykü kitabı gibi sayılsa da aslında katman katman işlenmiş bir roman gibiydi. En sonunda bütün öykülerin aslında bir bütün olduğunu gördük zaten.
Her öykünün yarım kalmış gibi olması başta beni biraz hayal kırıklığına uğratmıştı. Ama sonlara doğru gelince aslında o yarım kalmışlıkların finale hazırlanan bir basamak olduğunu gördüm ve bu da bende gerçekten büyük bir hayranlık uyandırdı. Olayların en baştan bu kadar detaylıca kurgulanması çok zor bir iş olmasına rağmen Arthur Machen ise bunu çok kolay bir şeymiş gibi yapmış adeta.
Kitabın başındaki giriş yazısı başta size anlamsız gelecektir. Kitabı bitirdikten sonra tekrar o kısmı okursanız her şey daha da anlam kazanıyor. Bu da çok hoşuma gitti. Yazar bize adeta anlamayacağımız bir spoiler veriyor ta kitabın en başında. Ancak kitap bittikten sonra onu anlayabiliyoruz.
Bu kitap Arthun Machen için gerçekten güzel bir başlangıç kitabı olabilir. Bu da olmazsa Yüce Tanrı Pan’ı tavsiye ederim. Bu kitap kadar olmasa da gerçekten güzel bir kurguya sahip.
Üç SahtekarArthur Machen · İthaki Yayınları · 2019260 okunma