Emin Özdemir sözleri ve alıntılarını, Emin Özdemir kitap alıntılarını, Emin Özdemir en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Sığ okurluk".Sığ okurlar, kurmacayla gerçeği ayıramamanın ötesinde, romanı, öyküyü salt eğlenmek, avunmak için okurlar. Kendilerini yormayacak yazarları seçer, sığ sularda yüzmeyi yeğlerler. Onların bu yönsemeleri, beklentileri doğrultusunda ürün veren yazarları da vardır; okurlarının sığlık düzeylerini aşmayan ürünler sunarlar. Ne zaman birinin elinde Ayşe Kulin'den, Canan Tan'dan, Elif Şafak ya da İskender Pala'dan bir roman görsem sığ okur tipi gelir durur gözlerimin önünde.
Niye bu kadar çok kitap okuyorsunuz diyenlerin duvarına ASILACAK ALINTI !!!!
''. .. Okuduğumuz o iyi kitaplar olmasaydı şimdikinden daha kötü durumda, daha uzlaşmacı, daha itaatkar olurduk.
İlerlemenin motoru olan eleştirel ruhun esamesi bile okunmazdı ... Roman ve öykü olmasaydı özgürlüğün hayatı yaşanılır kılmadaki öneminin, özgürlüğün bir zorba, bir ideoloji ya da dinin ayakları altında çiğnenmesinin, hayatı nasıl bir cehenneme çevirdiğinin farkında olmazdık. Edebiyatın bizi yalnızca güzellik ve mutluluk düşlerine daldırmakla kalmadığı, aynı zaman da her türlü baskıya karşı gözümüzü açtığından kuşku duyanlar , yurttaşların davranışlarını beşikten mezara kadar denetim altında tutmaya kararlı tüm rejimlerin edebiyattan niçin bu kadar korktuklarını ve neden gözlerini bağımsız yazarların üstünden ayırmadıklarını sorsunlar kendilerine ... "
§
"Sağlıklı bir ana dil öğreniminden geçmemiş, dahası okuma yazma becerisi üzerine bir okuma alışkanlığı temellendirememiş kişi er ya da geç, 'okumasız okuryazar' durumuna düşecektir."
§
Bir insanın ilk niteliği duygu ve düşün evreni arasında sağlıklı bir dengeleşim kurmuş olmasıdır. Tek yönlülükten kurtulmuş insandır tüm insan. Kendinde başkalarını özdeşleyen, başkalarını seven sayan insandır tüm insan.
§
"Gerçi aklımızla okuruz ama, sanat zevkinin yeri iki kürek kemiğinin arasıdır. Sırtımızdaki bu ürperme, insanlığın ulaşabildiği en yüksek heyecandır. Sırtınızla okumuyorsanız hiç okumayın daha iyi."
§
A. Çehov'un o ünlü sözünü anımsayalım: "Öykünün başında bir odanın duvarında asılı bir tüfekten söz edilmişse öykünün sonunda o tüfek mutlaka patlamalıdır."
§
"Eleştirel düşünüşün bütün boyutları ile oluşmadığı toplumlarda gerçek edebiyatçılarla "edebiyat cambazları" birbirine karıştırılır."
İlavem:
Yeraltı Edebiyatı olarak tanımlanan ve cambazların bol küfürlü eserleri de bu kapsamdadır, bence. Çünkü aykırı olmak her paragrafta 'b.k' demek (yerli ürün) ya da 's.kik' (yabancı ürün) anlamlı değildir. Küfürbaz bir dil neye hizmet eder...
Verdiğim iki örneğe de şahit oldum ve kötüydü.