Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sema Güler

Sema Güler
@utopikokursema
Mustafa Kemal ATATÜRK Nasıl iyi bir insan olunacağı hakkında daha fazla konuşma, öyle biri ol. 🪽 Kendime düşünceler - Marcus Aurelius
240 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Babalara ve baba adaylarına !
Sizin hiç küçükken kırmızı bir bisikletiniz oldu mu ? Benim oldu ama kırmızı değildi lacivertti ve adı fırtınaydı. Lacivert fırtınama atladığım gibi zamanı unutur ve delice pedal çevirirdim. Hey gidi güzel yıllar ekmeğin kaç para olduğunu bilmediğimiz, oyundan başka bir şey düşünmediğimiz kıymetli yıllar... Can Dündar beni bir kırmızı bisikletle taaa çocukluğuma götürdü. Can Dündar Kırmızı bisiklette bize baba olma serüvenini, kendi babasıyla olan ilişkisini, oğluyla yaşadıklarını ve bunların yanı sıra başkalarının babalık deneyimlerini samimi bir dille anlatıyor. Kitabın sonlarına doğru gözlerin buğulanması garanti. Tüm babaların ve özellikle baba adaylarının kesinlikle okuması gereken bir kitap.
Kırmızı Bisiklet
Kırmızı BisikletCan Dündar · Can Yayınları · 01,874 okunma
Reklam
192 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Kitaplara olan sevginin hiç bitmemesi dileğiyle...
Çok fazla söylenecek bir şey yok aslında, Cemal Süreya nın eşi Zuhal hanım ameliyat için hastaneye yattığı zaman ona yazdığı mektuplardan ve 1967-78 arasında yazılan mektuplardan oluşuyor kitap. Her satırda eşine ve oğlu Memo ya sevgisini dile getiren Cemal Süreya gündelik olayları da anlatıyor mektuplarında ama ben gündelik olayları bir kenara koyuyor ve eşine yazdığı sevgi sözlerine dalıyorum. Ben, gece yatmadan önce bir kaç mektup okuyarak günümü sonlandırdım. Mektup okumayı sevenlere tavsiye ederim. Daldığım sevgi sözlerinin çoğunu sizlerle paylaştım ama bir tanesini unutmuşum onu da buraya bırakıyorum; Yaz günleri geldi. Geçen yaz neredeydik, bu yaz neredeyiz, gelecek yaz nerde olacağız kim bilir?
On Üç Günün Mektupları
On Üç Günün MektuplarıCemal Süreya · Can Yayınları · 20194,652 okunma
128 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Trileçe varsa alırım...
Zehirli madde taşıyor olma ihtimali bulunan bir tankerin devrilmesiyle tıkanan otoyolda kendine alternatif bir yol açan kahramanımızla gidiyorum ben haberiniz olsun... :)) Gerilim ve sıkıntıdan uzaklaşmak isterken hiçliğin ortasında kaybolan John ve ben 'Dünyanın kıyısındaki kafe' isimli bir yer buluyoruz, menüye bakarken garipliklerin startı veriliyor, sıradan bir tatil olmayacağının sinyalleri ile garson kız Casey gülümsüyor "kafeye sadece çok aç olduğumuz için geldik unutma" diyorum John a konu nerelere geldi demeyelim sonra. :))) Güldüğüme bakmayın konu ciddi. Menüde yer alan şu 3 soruya cevap arayacağız. 1- Neden buradasın ? 2- Ölümden korkuyor musun ? 3- Halinden memnun musun ? John varoluş amacına doğru adım adım ilerlerken biz okurlarda kendi içimize doğru bir yolculuğa çıkacak eğer kafamızda soru işaretleri varsa onları çözmeye çalışacağız. John beni eve geri bırakırken ikimizin içinde de hayatın anlamının ne olduğunu bilmenin mutluluğu vardı. ;) Yazar yaşadıklarından yola çıkarak hiç bir deneyimi yokken bu kitabı yazmış ve çok başarılı olmuş, 25 dile çevrilmiş, milyonlarca insanın hayatlarını kendi istedikleri şekilde yaşamaları için ilham olmuş bu kitabı herkese tavsiye ederim.
Dünyanın Kıyısındaki Kafe
Dünyanın Kıyısındaki KafeJohn Strelecky · Pegasus Yayınları · 2021484 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
360 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
Sanatsız kalan bir milletin, hayat damarlarından biri kopmuş demektir.
Çağımızdan tam 220 sene geriye gidip gelmenin heyecanı ile herkese günaydın!.. Jetlag oldum azıcık soluklanayım. :) Duccio taşından yapılacak olan Davut heykeli için önerilen Leonardo da Vinci ye rakip olan Michelangelo Buonarroti nin işi aldığını Davut heykelini onun yaptığını biliyordum ama bu süreçte yaşananları bu kitaptan heyecanla okumak
Yağ ve Mermer
Yağ ve MermerStephanie Storey · Maya Kitap · 2017253 okunma
144 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Seyahat bileti
Marquez ile seyahat etmek isteyen seyahat severler işte size fırsat. İki arkadaşı ile çıktıkları Doğu Avrupa yolculuğunda karşılaştıkları insanları, mekânları ve olayları anlatıyor bize Marquez. Bunlar savaştan sonra dilini bilmedikleri ülkede yaşamaya çalışan insanlar, savaş sonrası hayatla mücadeleye girişen insanlar... Devrimlerin şekillendirdiği şehirlerde, sokaklarda dolaştık. Başkasının gazetesine göz atmayanlardan, yolculukta kitap okuyanlara, yemeğini paylaşanlardan, paylaşmayanlara, dakik Moskova trenlerinden, tek bir Coco cola ilanının bulunmadığı 22.400.000 km lik ülkeye geniş bir yelpazede seyahat imkânı sunan bu seyahat güncesini tavsiye eder şimdiden okuyacaklara iyi yolculuklar dilerim. Yabancılardan korkan Macarlar ı sözünü sakınmadan anlatması da ayrıca gözümden kaçmadı. Kendine has bir anlatımı var Marquez un...
Doğu Avrupa'da Yolculuk
Doğu Avrupa'da YolculukGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20161,124 okunma
Reklam
248 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Arkadaşlar Alacüvek e uğrayacağız ama köpek karı yağıyor adımlarınızı sıklaştırın.:) İlk kez okuduğum yazarlarda hep olduğu üzere, dedim bu dil beni nereye götürecek. Sonra bahsedilenlerden ötürü bırakmayı düşündüm içinde okumak istemediğim kelime olunca orayı sık sık sansürledim. Dıt dıt dedim :)) Bir aile ki olaysız bir saniyeleri yok, aldılar beni sürüklediler. Adeta büyülendim. Elimden bıraktığım anlarda aklım onlardaydı, acaba şimdi ne yapacaklar diye düşündüm durdum. Bir aile dedim ama şuraya çentik atıp azıcık anlatmam gerekirse Baba Huvat, anne Atiye ve tam 5 tane çocuk Nuğber, Halit, Selim, Dirmit ve Mahmut. Önce köy yaşamına daha sonrada şehir yaşamına odaklanacağımız aile bize rengarenk, kâh eğlenceli, kâh dramatik bir şölen sunacak. Köyden kente göç ederlerken gelenekler görenekler inançlar da göç edecek, telâşe memuru, çocukları için sürekli endişeli, hurafelerle yoğrulmuş, azrailden sürekli ölümünü ertelemesini rica eden anne, otoriter olmaya çalışan baba ve hepsi ayrı bir model çocuklarla kitabın nasıl bittiğini anlamayacaksınız. Bireyin yalnızlaşması üzerken, hayata tutunma çabalarını çok sevdim, bitmesini istemedim. Otobiyografik izler taşıyan bu roman 40 yaşında ve bir çok dile çevrilmiş ayrıca tiyatroya da uyarlanmış. Büyülü gerçekçilik akımının müdavimlerine tavsiyedir.
Sevgili Arsız Ölüm
Sevgili Arsız ÖlümLatife Tekin · Can Yayınları · 20187,2bin okunma
116 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Doğa sizi çağırıyor!
Gezmeyi sevdiğim için kitabın isminin beni çekmesiyle tanıştığım bu kitap beni okuma boyunca dağ bayır dolaştırdığı için çok mutluyum. Ayrıca mutlu olduğum başka bir konuda kitabı aldıktan sonra öğrendiğim, verdiğiniz kitap parasının öğrencilere burs imkanı sağlaması. Evet eğer bu kitabı alırsanız bir üniversite öğrencisinin okuma çorbasına bir tutam tuz atmış olacaksınız. Sohbet havasında bize doğayı anlatan, ağaçlarla konuşarak onların künyelerini bize sıkmadan sunan yazarımızın ismini ilk kez duyduğum için utandım. O, ağaçla konuşurken benimde aklıma Ankara sokaklarında gezerken çok sevdiğim ıhlamur ağaçlarını koklayışım geldi. Bu kitabı okuduktan sonra doğaya çıktığınızda etrafınıza daha bir dikkatle bakmak isteyeceksiniz eminim, güneşe doğru açan çiçeği ve üzerinde uçan kelebeği görmek için... Profesör doktor Hikmet Birand kendini toprağa ve ağaçlandırmaya adamış, doğaya aşık, bitki sosyolojisi alanını kuran, Odtü Atatürk ormanının kurulmasında büyük çaba harcamış, ölünce evini, servetini ve kitaplarının telif hakkını Türk Eğitim vakfına bırakmış çok kıymetli bir yazar. Ruhu şad olsun. Ankaralılara, Konyalılara, Karabüklülere, doğayı sevenlere ve konuya ilgisi olan herkese tavsiye ederim.
Anadolu Manzaraları
Anadolu ManzaralarıHikmet Birand · İş Bankası Kültür Yayınları · 2021135 okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Can Dündar ın gençlik izlenimlerini bizlerle samimi bir şekilde paylaştığı bu kitapta eğlence ve trajedi bir arada. Kendi büyüyüp gelişirken etrafında gelişen olayları da es geçmeyip, kendi gençliğinden sonra işkence gören gençliği, sokaklara inen gençlikten, klavye başında tıklayan bir gençliğe dönüşümü bulacağımız sayfalar arasında, müzik listenize birkaç şarkı, okuma listenize birkaç kitap ekleyebilirsiniz. You're Beautiful arka fonda çalsın siz Hamburger çağı kitabını listenize eklerken. :) Onun geçirdiği gençlik dönemi yıllarında yaşanan olayları okudukça 2000 li yılları anlatacak olanların ne kadar bol malzemeli gençlik hatıraları olacağını düşündüm. Ekonomik kriz var, Pandemi dönemi var, darbe var, uzaya çıkıldı, komşularımız savaşıyor, bir uzaylılar kaldı onlarda gelse şaşırmayacağız artık. Tavsiyedir efendim.
Benim Gençliğim
Benim GençliğimCan Dündar · Can Yayınları · 2015214 okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Hem müzelere, geçmişin vitrinlerine, hemde hafızanın derinliklerine bir yolculuk bileti bu kitap. Bir müzede Brachiosaurus iskeletinin önünde karşılaştığım kadın bana çok yoğun bir aşkı anlattı. Arka planda yaşanan olaylar Berlin duvarının yıkılmasından önce ve sonrasını gözler önüne sererken, anlatıcımız çok yaşlı olduğu için hafızasının ona oynadığı oyunlarla sevgilisi Franz'ı, belkide hiç olmayan birini, yada olmasını istediği birini geçmişi baştan yazarak anlatıyor. İlginçti. Soyu tükenmiş güçlü, sevimli (fotoğraflarına baktım bence sevimli :)) bir dinazor türüyle metafor yapması şahaneydi. Tavsiyedir efendim.
Animal Triste
Animal TristeMonika Maron · Alef · 2016415 okunma
352 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
İstikamet okyanuslar hemde bir kaplumbağanın sırtında, hadi atlayın... Minta yerli dilinde yüzen kaplumbağa demek. İztuzu kumsalında yumurtalarından çıkıp özgürlüğe doğru koşturan mintalar kadar şanslı olmayan Nada ve Naja apayrı yerlere savrulan iki kardeştir. Köle olarak farklı coğrafyalarda gözlerini açan kardeşlerin yolculuğu ile bende oradan oraya merakla savruldum... Minta yüzdüğü okyanuslardaki değişimleri anlatırken (gemiler ve kirlilik) farklı coğrafyalarda aile olan kardeşlerin etrafındaki değişikliklere de şahit oldum. Savaşlar, buhranlar, ekonomik kayıplar etrafında sevgisizlik en üzücüsüydü. Hepsine çok üzüldüm ama Amira ya, Müştak a, Rose a ayrı bir üzüldüm.. Yeri geldi gözlerimden yaşlar süzüldü. Hele kitap bitmeye yaklaşırken 'hayııır bitmeeee' dedim.. Lauderdale sahillerinden tekrar İztuzu plajına dönen caretta carettaları yani mintaları yumurtalarından çıkarken, denize doğru koştururken görmeyi çok istedim. Minnak mintalar çok tatlı yaaa... İnşallah birgün yumurtanızı çatlatırken görürüm sizi... Yazarı Kiraze kitabı ile tanımıştım. Merakla okumuştum. Kiraze yi de Minta yı da şiddetle tavsiye ederim. Hatta Minta Kiraze den bir tık öne geçti. Kitabın arkasına soyağacı konması çok hoşuma gitti. Oradan büyüyen, genişleyen aileyi takip etmek çok güzeldi.
Minta
MintaSolmaz Kamuran · İnkılâp Kitabevi · 2008189 okunma
Reklam
48 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Pancar salatasını çok severim. Benim için bir kâse pancar salatasıydı bu kitap. Tatlı, ekşi... Kristóf 50 sayfaya o kadar derin şeyler sığdırmış ki hayran kalmamak elde değil. Keşke biraz daha uzun olsaydı dedim ama sonra vazgeçtim sanki o zaman çektiği acılar, zorluklarda uzayacak gibi geldi. Macaristan'da yaşadığı ilk mutlu yıllarını, savaş sonrası yoksulluğunu, yatılı okul dönemini, Stalin in ölümü ve kucağında bebeği ve eşi ile sürgününü, dilini bilmediği yabancı bir ülkede çektiği sıkıntıları kısa ama öz bizlere aktardığı bu incecik ama doyurucu kitabı okumanızı tavsiye ediyorum.
Okumaz Yazmaz
Okumaz YazmazAgota Kristof · Can Yayınları · 20231,258 okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
Kadınların katledilmediği bir dünya dileğiyle...
Dikkat ! Gerçek yaşanmış bir hayat hikayesi okuyacaksınız öfkenize hakim olmanız dileğiyle. Bu dünyada kadın olmanın zorluğunun tokat gibi yüze çarpıldığı bu kitabı hâlâ okumayan varsa tavsiye olsun. Kitabın kapağını açıp Mısır da bir cezaevinin hücresine adımımızı atıyoruz. Karşımızda kendisiyle konuşmak isteyen yazar Neval el Seddavi yi defalarca reddetmiş, idam cezası almış Mısırlı fahişe Firdevs var... Yazarın son konuşma hamlesini kabul eden Firdevs başlıyor anlatmaya... Kitabı okumayanlar için yorumum burada bitiyor okuyanlar devam edebilir. Çocukluğundan başlayarak babasını, ona dokunan amcasını, kendisi 19 yaşındayken evlendirildiği 60 yaşındaki kocasını, onu kandıran arkadaşını, onu erkeklere sunan Şerife yi, Fevzi yi, aşkı buldum dediği İbrahim i... İçim sızlıyor yüreğim daralıyor... Ne zaman bitecek tanrım bu azap diyorum. Başının okşanması gerekirken taciz edilen Firdevs e, sevgi ve saygı duyulması gerekirken dövülen hor görülen Firdevs e çok üzüldüm. Firdevs e bunları reva görenler ellerini kollarını sallayarak dışarda gezerken Firdevs in Başkana af dilekçesi bile yazmayarak idam edilmesi ne acı ! Derinden etkilendiğim klasikleşmiş bu kitabı okuduktan sonra şu soruya cevap verelim. İdam edilmesi gereken Firdevs i bu hale düşürenler mi ? Firdevs mi ? !
Sıfır Noktasındaki Kadın
Sıfır Noktasındaki KadınNevâl El-Seddavi · Metis Yayınları · 201613,7bin okunma
208 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Aşk, evlilik, sadakat, kıskançlık ve tutku beşgen labirentinde girdiğim sinir krizleri sonucu kayboldum. Bulabilene aşkolsun. Warning ! kitabı okuyacaksan seni Philippe e acayip kızıp sinirlendiğim yorumumdan mahrum bırakıyorum burada dur. Ama bir dakika şunu da söyleyeyim Çokça altını çizip hepsini sizinle paylaşmadığım, duyguların iklimine savrulduğum harika bir kitap okuduğumu bilmeni isterim. Kitap iki bölümden oluşuyor. İlk bölümde Philippe in Odile e duyduğu tutkulu aşk, Odile in François e gitmesinden sonra bile devam ediyor. Ah Marcenat çok sevince gider herkes azar azar seveceksin.. İkinci bölümde Isabelle ile devam eden Philippe in kafası karışık karar veremiyor araya Solange in girmesine rağmen Isabelle Philippe i çok seviyor yine bir tutkulu aşk... O ona aşık öteki öbürüne kimse mutlu değil ilk kaydırmayı kim yaptıysa taaa bugüne kadar geldi o kaydırma. :))) Tavsiyedir efendim.
İklimler
İklimlerAndre Maurois · Helikopter Yayınları · 20082,768 okunma
157 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Mekanımız Boston un bir meydanında bulunan kitapçı. Meydan değişime uğrarken Firmin de insanlarla yakınlaşmaya çalışırken hissettiği yabancılaşmayı, hiç ummadıklarından gördüğü sevgiyi ve kendisini burkan hayalleri anlatıyor bana. Bilmek acı verir... Firmin bir kitapçı bodrumunda dünyaya gelen 13 yavru farenin sonuncusu aslında. Kardeşlerinden ona süt kalmadığı için kitapları yemeye başlıyor, onları yedikçe okumayı öğreniyor, okudukça insanlara yaklaşıyor. Kitaplık sahibi ile iletişim kurabilmek için onu izlemeye başlaması, insanları gözlemlemesi kendisini diğer kardeşlerinden ayıran harika bir özellik. Çünkü neden Firmin süt içmedi tabiri caizse kitap içti. :) Kendisinin anlatıcı olduğu bu kitapta bize entel, hümanist, filozof ve serseri hayatını anlatıyor Firmin. Kitapları yerken "bunların tadı bu kadar güzelse içinde yazanlar ne kadar tatlıdır" diyor yaaa. :)) Bende kitabı çok çabuk yedim tadında hüzün vardı. Kendisinin okuduğu kitaplardan bir okuma listesi çıkarmak bedava, ama kitaplar çok pahalı ki sadece İyi asker kitabını listeme aldım. Farklı bir lokasyon arayanlara Boston u tavsiye ederim. ;)
Firmin
FirminSam Savage · Özgür Yayınları · 2009606 okunma
236 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Varoluşsal sıkıntılar yaşayan üç kadının arasına oturup acılarına merhem olduğum bu kitap üç uzun öyküden oluşuyor. Kadınları merkezine alan öykülerin ilkinde; Çocuğunun hayallerini umursamayan, onun kendi çizdiği yolda ilerlemesini isteyen bir annenin hiç beklemediği tepkiyi alması sonucunda duyduğu öfkeyi anlamaya çalıştım. Onu şöyle bir sarstım çünkü bunu birinin yapması lazım, bazen kendimizden sıyrılıp olanlara başka gözle bakamıyoruz. Ta ki birinin bizi bu konuda uyarması gerekene kadar... Kuşak çatışması, yaşlılık ve fikirlerin uyuşmaması etrafında dönen öykü çocukların büyüyüp bir birey olduklarında kararlarına saygı duyulması gerektiğinin altını çiziyor. İkincisinde bir annenin çaresiz çığlığına kulak verdim. Kişiliksiz dünyanın kişiliksiz insanları tarafından hırpalanmış olan annenin sesi etrafta yankılanırken yalnızlık içini döküyor isyan ederek, ve ben onu sessizce dinliyorum çünkü buna ihtiyacı var... Üçüncü ve kitapla aynı ismi taşıyan son öykü etkileyici olmasının yanı sıra sinir bozucu. Yine bir kadın bu sefer aldatılmış bir kadın. Hayal kırıklığının büyüklüğü dünyanın yüz ölçümünden büyük. Tuttum kolundan 'bu kadar aciz olma, kendine gel, senin sevgini haketmiyor' dedim. Seviyormuş. Sizi sevmeyenleri dakikasında silme tuşu yapsınlar beyninize emi. Olayların içindeyken nasıl bir hormon salgılanıyorsa doğru düşünülemiyor. Feminist yazar Beauvoir ile kadınların hezeyanlarını, çırpınışlarını gözlemlediğimiz, sizlere içselleştirerek anlattığım bu kitabı tavsiye ederek kitap yiyen fare Firmin in yanına gidiyorum.:)
Yıkılmış Kadın
Yıkılmış KadınSimone de Beauvoir · Everest Yayınları · 2023795 okunma
48 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.