Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Okumaz Yazmaz

Agota Kristof

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
48 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Pancar salatasını çok severim. Benim için bir kâse pancar salatasıydı bu kitap. Tatlı, ekşi... Kristóf 50 sayfaya o kadar derin şeyler sığdırmış ki hayran kalmamak elde değil. Keşke biraz daha uzun olsaydı dedim ama sonra vazgeçtim sanki o zaman çektiği acılar, zorluklarda uzayacak gibi geldi. Macaristan'da yaşadığı ilk mutlu yıllarını, savaş sonrası yoksulluğunu, yatılı okul dönemini, Stalin in ölümü ve kucağında bebeği ve eşi ile sürgününü, dilini bilmediği yabancı bir ülkede çektiği sıkıntıları kısa ama öz bizlere aktardığı bu incecik ama doyurucu kitabı okumanızı tavsiye ediyorum.
Okumaz Yazmaz
Okumaz YazmazAgota Kristof · Can Yayınları · 20231,253 okunma
Reklam
48 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
Kristof’un içine bakmak..
Okumaz Yazmaz, Agota Kristof’tan okuduğum kitapları arasında en sevdiğim oldu. Bir insan kendini size açınca size de içinizi açıp bakma fırsatı sunduğu için sanıyorum. Kristof’un yoksulluk içinde geçen çocukluğuna, Macaristan Sovyet işgali altındayken yaşadığı ilk gençliğine, mültecilik sürecine, başka bir ülkede hayata yeniden başlama, dil öğrenme ve nihayetinde yazmakla kurduğu ilişkiye dair kısacık metinlerden oluşan, ama insana işlemekte maharetli bir kitap bu. Kitaba adını veren, dil öğrenme süreci Kristof’un. Fransızca okuyup yazmayı bilmediği için okumam yazmam yok diyormuş insanlara. Nasıl öğrenmiş o dili, sevdiği yazarları o dilden nasıl okumuş ve en önemlisi nasıl o dili kullanarak yazmaya başlamış..Özenerek okudum bu kısımları. En çok mültecilik kısımlarından etkilendim sanırım. Neredeyse birebir aynı bir süreci yaşadığım için belki. Aynı kaderi yaşayan insanları uzaktan birbirine bağlayan o ‘gümüş iplik’ uzanıp bağladı bizi sanki. İnsan kaçakçılarının soğuk komutları altında geçilen sınırlar, yeni bir ülkede kurulmaya çalışılan, üç bacaklı bir sandalyeye benzeyen o ‘yeni’ hayat, ve o çöl.. “Gülümsüyorlar, konuşuyorlar bizimle fakat hiçbir şey anlamıyoruz. Çöl burada başlıyor işte. Sosyal çöl, kültürel çöl.” Kristof’un kurgu kitaplarını daha iyi anlamayı sağlayan, ama bence onlardan bağımsız da okunmayı hak eden nefis bir kitap bu.
Feyza Zaim
Feyza Zaim
çevirisi
Okumaz Yazmaz
Okumaz YazmazAgota Kristof · Can Yayınları · 20231,253 okunma
48 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
‘Okumayı öğrendim, okumayı yeniden öğrendim.’ Bu cümle çok düz geldi değil mi? Ama bunu yazan kişi, 21 yaşında, kucağında dört aylık bebeğiyle bilinmez bir ülkede yaşamak için bilmediği insanlarla yola düşen bir kadın. Dilini bilmediği bir ülkeye vardıklarında, geride bıraktıklarıyla yüzleşmesi bir ömür sürdü belki de. Biz sadece birkaç sayfada okuyoruz o koskoca yığını. Kardeşlerini, annesini, babasını, ülkesini ve ana dilini. Agota Kristof, Büyük Defter-Kanıt-Üçüncü Yalan ile serseme çevirmişti beni. Şimdi Okumaz Yazmaz ile vurkaç yapıyor. Kısa aralıklarla büyük darbeler bırakıyor bedenime. Başka bir ülkeye göç etmek, orada her şeye (dile bile!) sıfırdan başlamak, anne olmak, inatla yazmak ve bunlar yaşanırken kendine inanabilmek bana öyle zor ve güzel geldi ki. Acının içindeki parıldayan bir güzellik. Kısacık bir metinde altını çizdim pek çok cümlenin. Stalin’in ölümünü anlatırken karşısına Thomas Bernhard’ın ölümünü koymasındaki ışığı, öğrendiği dil hakkındaki çıplaklığını sevdim. Okumaz Yazmaz’ı başlı başına çok sevdim! . Feyza Zaim çevirisi, Ata Uzuner kapak tasarımıyla ~
Okumaz Yazmaz
Okumaz YazmazAgota Kristof · Can Yayınları · 20231,253 okunma
48 syf.
9/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Agora Kristof’un otobiyografik kitabı. Çocukluğundan yazar olma sürecine kadar deneyimlerini dile getiriyor. Aile ilişkileri, Rus işgalinin Macar toplumu üzerindeki etkileri ve Fransızca ile imtihanıyla nasıl bir hayat sürdüğünü görüyoruz. Büyük Defter’den sonra zaten hayran kaldığım yazarın bu kitapta okuduğumuz anılarının etkisini zaten kitaplarında seziyorsunuz. Sovyet Ordusunun Macaristan’ı işgal etmesinin etkileriyle yoğun bir şekilde harmanlanan edebiyatlarında sık sık Stalin hayranlığın baskısını hissediyoruz. Kısacık bi özgeçmiş olup, çerez gibi okunuyor. Etkileyiciliği tartışılır ama Büyük Defter öncesi okunursa sağlıklı olabilir.
Okumaz Yazmaz
Okumaz YazmazAgota Kristof · Can Yayınları · 20231,253 okunma
Reklam
48 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
#okudumbitti Daha önce Agota Kristof' un Büyük Defter, Kanıt, Üçüncü Yalan kitabını okuyup, otobiyografik özellikler taşıyan kurgusundan çok etkilenmiştim. Bu eseri de aslında otobiyografik bir eser olup, o kitaba gelene kadar yaşadıkları, savaş yüzünden göçmek zorunda kaldığı ülkeler, bilmediği diller ve kimlik arayışı ile mücadelesini anlatmakta. Tüm bunların üstesinden gelen ve anadilini öldürmek zorunda kalan yazarımızın, Thomas Bernhard' ın eserlerinde yansıttığı ülke sorunlarının mizahına ve hayata bakış açısına hayranlığı da üst düzeyde . İkisinin de benzer şeyler yaşadığını iddia etmekte. Çok kısa ama o kadar da dolu olan bir metindi. Kapak içeriğin aynası olmuş. 10/10
Okumaz Yazmaz
Okumaz YazmazAgota Kristof · Can Yayınları · 20231,253 okunma
48 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Okuma yazma bilmeyen birinin meydan okuması.”
Merhabalar kitapsevenherkes ailesi bugün size ikinci kitabını okuduğum kısacık ama etkili bir hikâye ile geldimBazı kitapların büyülü bir yanı olduğuna inanıyorum. İnsanın zihninde öyle şeyleri tetikliyor ki etkisinden uzun süre kurtulamıyorsunuz. İşte son dönemde okuduğum, beni etkisi altına alan bir kitap Okumaz Yazmaz Gelelim kitabın konusuna
Okumaz Yazmaz
Okumaz YazmazAgota Kristof · Can Yayınları · 20231,253 okunma
48 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Okumaz yazmaz -Ágota KRISTÓF
İnsan kırk sayfaya ne sığdırabilir . Geriye baktığında ardında bıraktığı, yaşadığı acıyı, mutluluğunu ,umutsuzluğunu , yaşamındaki değişikliği, bir anda okuyamaz , yazamaz hale gelmesini , kaybettiği, kazandığı şeyleri , özlemini nasıl ifade edebilir. Hayatımızı biz mi Seçiyoruz yoksa hayat rüzgarı ile bizi nereye sürükler se oraya mı gidiyoruz. Yeni bir dünyaya yeni bir hayata ayak uydurmaya çalışan biz .Daha ne yaşayacağımızı bilmiyoruz . Çektiğimiz bunca acıdan başka en önemli dayanağı okuyup yazmak ta buluyoruz. İşte bu kitap bu yazar kırk sayfaya eşsiz bir şekilde yüreğini sığdırmış . Yeni bir dilde sıfırdan başlayarak kendini var etmiş. Kendisini çok sevdim o da benim gibi Thomas bernhard hayranı en kısa zamanda tüm kitaplarını okumak istiyorum . Kırk sayfalık bir şahaser okumak isteyen herkese şiddetle tavsiye ediyorum.
Okumaz Yazmaz
Okumaz YazmazAgota Kristof · Can Yayınları · 20231,253 okunma
48 syf.
·
Puan vermedi
Agota Kristof'un daha önce "Büyük Defter-Kanıt-" üçlemesini okumuş, peşine "Dün" okuyarak yazara hayranlığım katlanarak artmıştı. Agota Kristof'un bu kitabı otobiyografi. Kendi hayatından kesitler var. Okul yıllarında çok fakir olduğunu, bir kalem bile alamadığını ve yırtık eşyalarla okula gittiğini, okulda skeçler yazarak parasını kazanmaya başladığını belirtmiş kitapta. Stalin'in 1953'te ölümüyle, Sovyet karşıtı insanlar ayaklanıp ülkeyi kaosa sürüklemesinden sonra, Agota Kristof kızı ve eşi ile birlikte ülkeden kaçmak zorunda kalmış. İşte bu yıldan sonra hayat artık eskisi gibi olmamış. Sığınmacı olarak İsviçre'de yaşarken; ailesine, arkadaşlarına, ülkesine olan özlemi hiç bitmemiş. Kasvetli iş günleri, mutsuzluk, umutsuzluk hep yanı başındaymış. Eserinde Stalin'i de eleştirerek, diktatörlüğün sanata ve edebiyata verdiği zararlardan bahsetmiş. Dayatmacı ideolojisi nedeniyle ekonomik kalkınmaya engel olmakla kalmayıp, insanların kültürlerini ve kimliklerini de yok ettiğini belirtmiş... Kitap kırk sayfa fakat dolu dolu. Kesinlikle vakit ayırmaya değer.
Okumaz Yazmaz
Okumaz YazmazAgota Kristof · Can Yayınları · 20231,253 okunma
Reklam
48 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Hani Sait Faik Abasıyanık diyor ya “Kalemi yonttum. Yonttuktan sonra tuttum öptüm. Yazmasam deli olacaktım.” İşte Agota’nın kendini yabancı bir ülkede var ettiği hayatın kısa özeti diyebilirim bu alıntı ile. Her zaman okumaya olan merakı sonrasında yazmaya dönüşür, kimliğini adeta yeniden bulmasını sağlar. Yazarın otobiyografik metni olan Okumaz Yazmaz kısacık, derin, hüzünlü bir anlatıma sahip. Anne-babası ve iki erkek kardeşiyle Macaristan’da mutlu bir yaşam sürerken savaşın patlak vermesiyle bir kız yurduna verilir. Orada zor, kısıtlı imkanlarla hayatını idame ettirmeye çalışırken aile üyelerinden dahi uzaktır artık. Yalnızca bir kez annesi ile bu fırsatı yakalar ancak onda da onun durumuna üzülüp, sormamasına karşın herhangi bir ihtiyacı olmadığını söyler annesine. 21 yaşına geldiğinde artık evli ve dört aylık bir kız çocuğu annesidir. Sığınmacı olarak İsviçre’ye yerleşip, burada bir fabrikada çalışmaya başlarken adeta yeni doğmuş bir bebek gibidir. Diline aşina olmadığı, kendini ifade edemediği, sevdiklerini, her şeyi geride bırakma süreci yıllar boyu zorluk çıkarır ona. Ufak ufak, amatörlerce sergilenen oyunlar yazarak beğenilen eserler vermesi sonrasında onu roman yazmaya teşvik eder ve en iyi yayınevlerinden biriyle anlaşma yapmasını sağlar. “Okuyorum. Hastalık gibi bir şey bu. Elime ne geçerse, gözüm neye değerse okuyorum: dergiler, okul kitapları, ilanlar, sokakta bulduğum kâğıt parçaları, yemek tarifleri, çocuk kitapları. Kâğıda basılmış ne varsa.”
Okumaz Yazmaz
Okumaz YazmazAgota Kristof · Can Yayınları · 20231,253 okunma
48 syf.
8/10 puan verdi
Agota Kristof’un tek otobiyografik metni Okumaz Yazmaz az önce bitti. 40 sayfalık kısa bir esere çok şey sığdırmış. Çocukluğu , yoksulluğu , yatılı okul yılları ve kocasıyla birlikte sığınmacı olarak geçirdiği yılları anlatıyor. Büyük Defter eseri okuma hedefimde , öncesinde yazarı tanımak güzeldi Keşke daha uzun olsaydı bir şeyler eksik kalmış hissi yarattı içimde. Yazarın dili o kadar güzeldi ki belki de doyamadım ondan bu his.
Okumaz Yazmaz
Okumaz YazmazAgota Kristof · Can Yayınları · 20231,253 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.