Kadın sevgilisinin ardında bıraktığı gözlüğü takarak yaşayıp kendi gözlerini mahvetmişti çünkü o gözlüğü takmak , adamın yanında kalabilmesini sağlayacak son çareydi.
Onunla beraber olduğu anları sonsuza dek unutmamak için , yaşamına bir daha hiçbir anının eklenmesine izin vermemişti. Onu hatırlamak uğruna bir yaşamı oluşturan tüm parçalar ve duygulardan vazgeçmiş, yüz yaşına dek kimsesiz yaşamıştı.
Ne doğan güne hükmüm geçer
Ne halden anlayan bulunur
Ahh aklımdan ölümüm geçer
Sonra bu kuş bu bahçe bu nur
Ve gönül tanrısına der ki:
Pervam yok verdiğin elemden
Her mihnet kabulüm yeter ki
Gün eksiesin penceremden