“Sesin nerde kaldı, her günkü sesin,
Unutulmuş güzel şarkılar için
Bu kar gecesinde uzaktan, yoldan
Rüzgâr gibi tâ eski Anadolu'dan
Sesin nerde kaldı? Kar içindesin!”
“Bu dünyanın daha fazla başarılı insana ihtiyacı yok. Aksine bu dünyanın acilen ve her türden barışçı, iyileştirici, onarıcı, öykücü ve sevgi dolu insanlara ihtiyacı var.”
Dalai Lama
"Ne çok isterdim tek bir çocuğun ahının, koskoca devletleri tuzla buz etmesini, orduları bozmasını, ölüm kusan savaş uçaklarını düşürmesini". Zülfü Livaneli
“Diğer hayvanlardan daha az vahşi olduğumuzu düşünmeyi çok severiz. "İnsancıl" kelimesi iyi kalpli nazik anlamına gelir "hayvani" "hayvanca" gibi kelimeleri ise Zalim ya da kötü kalpli anlamında kullanırız. Hiç şöyle bir durup düşünmeyiz ki en önemsiz gerekçelerle öldüren hayvan insandır. Başka hayvanları”öldürdükleri için aslanların ve kurtların vahşi olduğunu düşünürüz ama onlar öldürmek zorundadır yoksa kendileri öldür. İnsanlarsa başka hayvanları spor yapmak, meraklarını gidermek, vücutlarını güzelleştirmek ya da damak zevklerini tatmin etmek için öldürür Ayrıca aç gözlükleri ve iktidar hırsları yüzünden kendi türlerin bireylerini de öldürürler.”
“Belki bir gün hayvanlar dünyasının geri kalanı da kendilerinden ancak zorbalık yoluyla esirgenen haklara sahip olacaktır. … . Belki bir gün bacak sayısının, derideki tüy miktarının ya da sağrı kemiğinin nerede bittiğinin de duyguları olan bir varlığı aynı akıbete terk etmek için eşit derecede yetersiz sebepler olduğu anlaşılır. Bu aşılamaz sınırı çizecek başka ne olabilir? Akıl yürütme yetisi mi? Ya da belki konuşma yetisi mi? Ama yetişkin bir at ya da köpek, gerek akıl gerekse iletişim kurma açısından, bir günlük, bir haftalık hatta bir aylık bebekten kat kat üstündür; ama öyle olmasa bile bu neyi gösterirdi ki? Sormamız gereken soru, “akıl yürütebiliyorlar mı?” ya da “konuşabiliyorlar mı?” değil, “acı çekebiliyorlar mı?” olmalıdır.”
“
İnceleme yerine şunu söylemem gerekir ki türcülük kavramına bu kadar uzak yaşadığımız bu dünyada bence aklı başında herkesin okuması gereken bir baş yapıt.
Kitap hakkında fikir edinmek isteyenler yaptığım alıntılara bakabilirler ve et yemek, hayvanlar üzerinde deney hakkına sahip olmak gibi konular da benim de sıkça karşılaştığım hiçbir bilimsel ve etik dayanağı olmayan '' ama bitkiler de canlı'' ''insan olmasa bu çiftlik hayvanları nolacak'' '' aslanlar da et yiyor'' gibi absürd önermelerin hepsini çürütecek nitelikte sağlam argümanların sunulduğu bir kitap.
Afrikalı siyahiler için de zamanında şu an hayvanlar hakkında tartışılan konular tartışılmıştı. Ya da naziler de yahudiler için benzer şeyleri düşünüyordu. İşte bunları unutmadan önyargılarınızı kırarak lütfen okuyun kitabı.
Herkese çok şey katacağından eminim...”