Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.6
•m
•m
@meryeml
770 okur puanı
Nisan 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Agatha christie okumaya bi yerden başlamam gerekiyordu ve bunun için Doğu ekspresinde cinayeti seçtim . Aslında bunun için bi ön hazırlık bi araştırma da yapmadım örneğin ; Önce hangi kitabından başlamalıyım vesaire tabi böyle bi araştırma olmadı dediğim gibi . Buna rağmen Agatha christe’ ye başlamak için iyi bir seçim yapmışım çünkü yazar bu kitabı İstanbul’da Pera palas otelde yazmış ve kitabımızın bir kısmı İstanbul’da geçiyor . Kitabı okurken zaten yazarımızın Türklere ve İstanbul’a aşinalığını görüyoruz . Tabi sadece Türklük değil kitapta birçok ulusla iç içe oluyorsunuz . Konumuza gelecek olursak bu zamana kadar ki cinayet/polisiye okuma tecrübelerime güvenerek kitabımızın biraz yetersiz olduğunu düşünüyorum . Evet çok anlamlı bi cinayet işleniyor çok titiz aşamalardan geçiyor yazar ama bir şey eksik kalıyor . Bu Alanda çok daha akıcı başarılı eserlerden sonra okuduğum için bana yetersiz geldi polisiye cinayet türlerine yeni başlayanlar için önerilebilir ama bi Dan Brown , Sir Arthur canon doyle tutkunlarına bi tık eksik gelecektir . Belkide yazarın kitapları hangi sırayla okunmalı araştırmasını yapmalıydım :)
“Posta kutusundaki mızıka “ unutulan mektubun kefaretidir .
Diyerek başlar yazar kitaba ve gönderemediği o mektubun kefaretini öder okuduğumuz 61 mektupla . Gecikmiş vazifesini tamamlar bu şekilde , aşılı bir omuz gibi izinin hala gitmediği ama yerini bilmediği dostuna . Sevgili dost , diye başlar ona olan mektuplarına çünkü sevgili olunmadan dost , dost olunmadan da sevgili olunmaz der yazar . Ve ekler ; Sevgili Dost ,
Bu sözden sonra ne denebilir ki !
Belki şu :
Zarfı açmadan evvel güneşe tut ve mektubun ilk kelimelerini oku .
Zeze , ruhu bedeninden yaralı minik . Okurken o kadar çok seslendim ki sana , beni duymanı bu kadar yara almamanı çok isterdim . Onlar sadece günah keçisi arıyorlar sen şeytanın yavrusu değilsin diye bağırıp sesimi duyurmak istedim sana . Portuga olmak istedim bazen sevgine layık olabilmek İçin , şeker portakalın olmak istedim bazen dalıma otur saatlerce düşüncelerini duyabileyim diye . Arkasına tutunup salındığın o araba olmak isterdim mesela minik ellerinden tutabileyim diye . Ama bedenine inen ellerin yerinde olmak istemedim hiç çünkü onlar sende hep acı bıraktılar . Ben senin gerçekliğine şahit olabilmek isterdim , portugayla araba gezilerinizin varlığına , Portuganın varlığına ... 5 yaşına dayaktan öldürmek üzere olan baban gibi değil de , baba dediğin portuga gibi iz bırakmak isterdim hayatında .
Okur Takip Önerileri
Ah John Coffey’m , benim minik zencim ... Zamanının en doğal itemi olarak iki küçük kızın cinayet suçu zenci bi adamın üstüne kalmasıyla başlıyor Her şey . Gerçek bi olaydan esinlenerek bu kitabı ortaya çıkaran stephen king bizi idam mahkumlarının yanına E bloğa götüyor adeta . Her ne kadar hapishane ve başlangıç olayları uzun uzadıya anlatsa da bu bizim hapishaneye ışınlanmamıza yarıyor . İtiraf etmem gerekirse ben biraz fazla sabırsızlandım çünkü John Coffey’i tanımak görmek istiyodum . Onun dev cüssesinin içinde ki kırılgan ruha dokunmak istiyordum . Onu görenin ona bağlanmasına tanık olmak isterken onlardan biri oldum . Tüm John Coffey’lerin anısına /*
Bilinçsizce bu eserle başladım Necip Fazıl’a halbuki başlamak İçin birebir bi eser . Bi yazarı okumaya başlamak İçin hayatını değiştiren olayı ve hayatını anlatan kitaptan daha iyi bi seçenek göremiyorum . Yaşadığı olayların onda ne derece tesir ettiğini okumak anlamama yetmez lakin bundan sonra okuduklarımda bi fikrim olması açısından yegane fırsat oldu . Yine de anlamam gereken derinliği anlayabildiğimi düşünmüyorum . Yani hayatı yaşadığı olaylar o kadar anlamlı derin ki özellikle Abdülhakim Arvasi Hz. İçin tabir ettiği o güzel cümlelerin altından henüz kalkamadım . Bu sebeple tekrar tekrar okuyacağım bi kitap olucak .
Beyaz diş , babamın kitabı olup okuduktan sonra asla babamın olduğunu kabullenmeyip sahiplendiğim kitaplardan biri . Psikolojik bi roman olmasına burun kıvırdım kabul ama artık ne Jack London’ı ne de beyaz dişi birisiyle paylaşabilirim . Jack London’ın kışa olan aşkıyla tanışma kitabım oldu ama siz vahşetin çağrısıyla başlarsanız daha iyi olur çünkü bu kurt masalının temelini orda atmış yazar . Beyaz diş köpeklere olan zaafımın bastıramadığım sesi oldu . Hayvan psikolojisi bu ne işimize yarar diyenlerin sesine buradan cevap vermek gerekirse asıl hayvanın insanın içinde olduğunu ve asıl marifetin içinde ki hayvanı eğitmek olduğunu söyleyebilirim . Ağlak bi okur olarak tabi ki ağladım deli misiniz aksini düşünmek hata . Son olarak elinize sık sık alıp sevip bazı değerleri ve insanlığı hatırlatmasına izin vermeniz gereken bi eser Beyaz Diş .(seni seviyorum yaralı kurdum xox )
İki yıl önceki doğum günü hediyemdi kendileri 16 yaşımın en güzel hediyesi olduğundan habersiz bu günlere kadar beklettim onu . Tabi o zamanlar sıradan hatta sıkıcı görünümlü bi hediyeydi ne yapıcaktım ki bu kadının hayatını .. lakin şimdi bana bişey katan kitapların kölesiyim . Öncü sayılabilecek bir kadın Ayşe Hümeyra Ökten , hani 2 yıl önce bu kadının hayatını ne yapıcam diyodum Ya , ben bu kadının hayatını kendime örnek alıcam başarılarına özenicem ve uygulamaya heves edicem çünkü bu kadının hayatı insanı yerinden kaldırıp bi hayat gayem olsun dedirten bi hayat . Hepimizin hayatlarına dokunması dileğiyle
Daha önce okumadığım lakin adını çokça duyduğum bi yazardı Salih Suruç . Biyografileri çok klasik ve kelime oyunları olmadan severim Yani düz yazı şeklinde ama bu kitap bende biraz ezberi bozdu . İlk defa yazarın da yorumunu kattığı bi biyografi okudum ve çok Kısa sürede bitirebildim . Başlangıç İçin gayet ideal bi kitap ilgi uyandırarak ilerliyor akışı . Çeşit çeşit kaynaklardan yardım alınarak hazırlanmış olduğu İçin Bilgi açısından şüphe de vermiyo ve dili gerçekten insanı büyülüyo , büyüsüne kapılıp gidiyosun sanırım Hz. Fatma bundan güzel anlatılamazdı . Daha ilk sayfa da insanın kendisini sorgulamasını sağlıyor yazar . Gönüllü bi sorgulama bu , farkındalık uyandıran bi kitap . Bütün kitabın altını çizmiş olabilirim yazarın dili bu kadar güzel , uzatıp boş yapmadan net kullanması da insanı etkiliyor tabi ki .
The maze Runner serimizin ikinci kitabı kendimi tutup filmini asla izlemedim . Serinin tamamının beş kitap olduğunu öğrenince kitapların kendini tekrarlamasından şüphe duydum sadece . Bunu hala bilemem ama sonuç olarak kitaplar kendini okutuyor . Anlayamadığım bi şekilde akıcı ve sürükleyici hani kapılmamanız imkansız . Olaylara gelecek olursak , kayranlı yiğitlerimiz yine bi deneyin ortasına düşüyorlar Hemde kurtulduklarını sandıkları anda . Bu onlar İçin bi tık moral bozucu tabiki ama unutmayın onlar özeller . Zevkli bi çekişme okumuş oluyoruz çünkü kayranlı yiğitlerimizin birde kız versiyonu çıkıyor ortaya . Okurken korkuyu ensenizde hissetmemek imkansız , Tom’la hayal kırıklığı yaşayıp Tom’la nefret ediyor okur sanırım biz onları çoktan içimizden biri olarak görmeye başladık .
İsmini nerden ve nasıl duyduğumu asla hatırlamıyorum ama almak için delirdiğim bi kitaptı ve asla hiç bi yerde de bulamıyosun kitabı Asya yakasında ki D&R ler çöpsünüz üzgünüm . Hayalimde Monte Kristo Kontu tarzı bi hikaye canlanmıştı ve heyecanlı gelir bana esaretten kaçış hikayeleri lakin bu hikaye pek esaretten kaçış değil daha çok idama giden mahkumun gün gün yaşadığı çelişkiler , korkular , şaşkınlıkları ve insanların korkunç yüzleriyle tanışmasını aktarıyor bizlere . Okurken mahkumla birlikte giyotine gidiyosunuz ve adeta mahkumla özdeşiyosunuz . Ve aslında mahkumun suçunu bilmeden bu kadar onunla bağ kurabilmemiz Viktor Hugo’nun şovu . Tekrar görüşmek dileğiyle Viktor Hugo ...
Filimlerde ve okuduğum kitapların içinde adı geçen bi kitaptı benim için ve ismi yeterince ilgiyi uyandıran cinstendi , uğultulu tepeler . Bu kadar değerli bi eser oluşundan habersiz almıştım kitabı ama okumam İçin biraz bekledi beni kütüphanemde, nedensiz ağır bi kitap olacağını düşünmüştüm hep ve bekletmiştim . Son olarak etkili bişeyler söylemem gerekirse ertelenmemesi gereken bi kitap .
Teşekkürler Em
