“Posta kutusundaki mızıka “ unutulan mektubun kefaretidir .
Diyerek başlar yazar kitaba ve gönderemediği o mektubun kefaretini öder okuduğumuz 61 mektupla . Gecikmiş vazifesini tamamlar bu şekilde , aşılı bir omuz gibi izinin hala gitmediği ama yerini bilmediği dostuna . Sevgili dost , diye başlar ona olan mektuplarına çünkü sevgili olunmadan dost , dost olunmadan da sevgili olunmaz der yazar . Ve ekler ; Sevgili Dost ,
Bu sözden sonra ne denebilir ki !
Belki şu :
Zarfı açmadan evvel güneşe tut ve mektubun ilk kelimelerini oku .