Sarı çiçeği bilir misiniz Derviş'in konuştuğu sarı çiçeği bir Derviş çiçekle neden konuşur?
Peki sizinde var mı 'konuştuklarınz'. Bir kediniz bir çiçeğiniz yaslandığını bir ağaç... Benim var. Düşünürüm sonra neden muhabbet ve sevgi duyuyor huzur buluyorum diye...Bir canlının başını okşayınca saksıdaki çiçekle ilgilenip bakınca bir ağacın gövdesine yaslanınca neden mutlu oluyordum beni onlara çeken,muhabbet duyduran şey ne idi?Çünkü 'bütün ruhlular' olarak bizler O'ndan geldik ona gideceğiz.
'Alemlerimiz', cismimiz, aklımız farklı olsada fırtatımız aynı...✍️
Hikayenin sona erdiği kitap. İnsan bir yandan okuyup bir an önce bitirmek isterken bir yandan da hiç bitmesin istiyor. Dile kolay yaklaşık 4250 sayfa, 100 saatlik okuma süresinin ardından her şey sonuçlanıyor.
İçime attığım kar taneleri kadar küçük şeylerin zamanla önünde durulmaz bir çığa dönüşebileceğini öğrendim. Oysa bir dağın zirvesine düşen ufacık kar taneleri gibiydi hepsi... Zamanla yuvarlanıp döndüler içimde, büyüdüler ve kocaman bir çığa dönüştüler.
Meğer her şeyi içine atmak bir felaketmiş...
Çünkü içine attıklarının altında ezilir, yorulurmuş insan.