Türkçe kelimeleri yok saymak nasıl bir ruh halidir ?
Onca kelimelerimizden neden kaçıyoruz?
Kendimizi neden ezik hissediyoruz?Önemli değil diyemeyiz.
Kaygusuz Abdal gibi düşünelim;
"Bu Adem dedikleri el ayakla baş değil, Âdem mânâya derler suret ile kaş değil"
Göründüğü gibi bir şeyin olacağı varsa zaten olacaktır,
Kaderle asla armut tartışmasına girme, Çünkü kader bütün
olgun armutları yiyip hamlan senin eline verir.
Neşe bulaşıcıdır falan diyorlar. Yalan. Neşe kolonya gibi bir şey. Dökünüyorsun o an ferahliyorsun. Sonra uçup gidiyor burnundan, elinden , üzerinden. Kasvet öyle değil ama , zamk gibi bulaşıyor ve dokunan herkese yapışıyor...
Sokakta gördüğü bir trafik kazasını, "kader" olarak tanımlayan bir yargıç ve yine bu yargıcın mahkemede trafik kazası davalarına baktığını düşünün! O toplum, adalet konusunda önemli sorunlara gebedir, değil mi?