"Dört kelebek bir gün bir ateşle karşılaşmışlar"..."Ateşin ne olduğunu öğrenmek istemişler tabii.ilk kelebek ateşe biraz yaklaşmış ve aydınlık verdiğini fark etmiş.Arkadaşlarının yanına gidip 'Ateş aydınlatıcı bir şey 'demiş...
İkinci kelebek bu bilgiyle yetinmeyerek daha fazlasını öğrenmek istemiş ve biraz daha yaklaşmış ateşe, böylece ısındığını hissetmiş.Sonra dönüp 'Ateş aynı zamanda ısıtıcı da bir şey 'demiş arkadaşlarına. Üçüncü kelebek de fazlasını öğrenmek isteyip biraz daha yaklaşmış ateşe ve kanatlarının yandığını hissetmiş. Dönüp 'Ateş aynı zamanda yakıcı da bir şey 'demiş. Sonuncu kelebek de daha fazlasını öğrenmek istemiş ve biraz daha yaklaşmış ateşe. Önce aydınlığı görmüş,sonra ısındığını hissetmiş,sonra yanmaya başlamış ve biraz daha yaklaşınca yok oluvermiş.
Ateşin aslında ne olduğunu sadece o kelebek öğrenmiş ama dönüp anlatamamış. Ateşi ancak içinde kaybolan bilir.Tıpkı aşk gibi...O yüzden gerçek aşkı tadanlar anlatamamışlar."
"Dünyanın işleyişine ters alışkanlıklarımız vardı."
***
...dünyanın hiçbir ülkesine ait bir vatandaşlığa sahip değilmişiz gibi. Ayaklarımız ya bulutların üzerinde iz bırakıyordu ya da dünyanın çekirdeğinde.
***
"Bir tek aşk yoktur acıya garketmesin
Bir tek aşk yoktur kalpte açmasın yara
Bir tek aşk yoktur iz bırakmasın insanda
Ve senden daha fazla değil vatan aşkı da
Bir tek aşk yok yaşayan gözyaşı dökmeksizin
Mutlu aşk yoktur ama
Böyledir ikimizin aşkı da"