Ne kadar acıyorum kendime; bu yüzden başkalarına acımaya fırsat bulamıyorum. Bütün acımamı kendime harcadım. Dilencilerden kaçıyorum. Biri yüzüme bakıp acıklı şeyler anlatacak diye titriyorum. İnsanlık dışı oldum.
Aşk Hikayesi
Roman İskender Pala’nın diğer tüm eserleriyle aynı üslup özelliklerine sahip. Konu değişiyor fakat ne yazık ki kullanılan kelimeler kalıplaşmış gibi. Eğer ki divan edebiyatıyla çok haşır neşir değilseniz İskender Pala’nın bu kitabında-hatta tüm kitaplarında- kullandığı kelimeler büyülü gelecektir. Ancak biraz okumuşluğunuz varsa bayağı. Kitaptaki kırılma noktam ise “bardak kırıldı diye su içmekten vazgeçer misin?’ cümlesiydi. Sosyal medya dilinin kitaplarda yer alıp yeni bir şeymiş gibi servis edilmesi tüm yazarlar için olumsuz özellik olsa gerek. Bunun yanı sıra kendini çok tekrarlamasından ötürü son şans verdiğim İskender Pala ne yazık ki benim nezdimde yine başarısız oldu. Fakat tüm bunlara rağmen yine de sürükleyici olsun tek solukta okuyayım derseniz sizin için biçilmiş kaftan olabilir.
Aşk Hikayesiİskender Pala · Kapı Yayınları · 20231,711 okunma
Bu gece, harikulade güzel bir geceydi. Her zamankinin iki misli kadar büyük görünen ay, yerinden firlamus, topraga ve denize adamakilh yaklagmis gibiydi. Duvar harabelerinin ve çöp yiginlarinin üzerinde fiskiran arsiz nebatlar bir masal bahçesinin çiçekleri gibi nazlı nazlı sallaniyorlardi. Sahili ara sira yalayan dalgalarin islattigi yosunlu çakillar, türlü renk oyunlar yapan kiymetli taslar gibiydi. Her seyde yari sarhos, yarı baygın bir hal vardi. Her seyden, bu sessizlige ve bayginliga rağmen, oluk oluk hayat fiskiriyordu.
Bəzən sevinci gözləyirsən, indicə qapını döymədən içəri keçəcəyini zənn edirsən, amma qapın döyülür və qapının kəndarında kədərin dayandığını görüb tam məyus olursan. Onu qovmaq sənin ixtiyarında olmur.