“Genellikle zıt kutuplar birbirini çeker, tabii doğru yerleştirilirse kusursuz bir uyum ortaya çıkar. Bize en şaşırtıcı görünen şeyler, çoğunlukla en doğal olanlardır.”
“İnsan aslında onun gibi olmalıydı: Dolandırılacagına dolandırılmayı kabullenebilmeliydi dürüst, temiz yürekli bir insan. Yalnızca onun gibi kişiler Tanrı’nın lütuflarını hak ediyorlardı.”
“Yabancı birinin acısını bir kez görmem sanki gözlerimi yeni bir bilinçle keskinleştirmiş, çevremdeki ilgilenilecek, beğenilecek, üzülecek şeyleri görebilmemi sağlamıştı.”
“İki tür acıma duygusu vardır. Birincisi, duygusal ve zayıf olanı, başka birinin yaşadığı felaketlerden kaynaklanan acı ve hüzünden olabildiğince çabuk kurtulmak için çırpınan yüreğin sabırsızlığıdır. Bu, bir acıyı birlikte hissetmek değil, ruhun yabancı bir derde karşı kendini içgüdüsel olarak savunması anlamındaki acıma duygusudur. Diğeri, tek gerçek acıma duygusu ise yaratıcı olan, ne istediğini bilen; sabırla, gücü yettiğince hatta gücünün bile ötesinde katlanmaya ve dayanmaya kararlı bir insanın acıma duygusudur.”
"Demek gerçekten bir tek insana bile yardım edebilmek yaşama anlam kazandırıyordu. Demek ki gücü yettiğince, hatta bundan daha da fazla bir güçle insanın kendini başkalarına adamasına gerçekten değiyordu. Demek her fedakârlık yerini buluyordu ve başka birini mutlu ediyorsa yalan bile gerçeklerden daha önemli ve değerli olabiliyordu"
Kitab Stefan Zweig'ın qələmindən indiyədək oxuduğum ən yaxşı kitab ola bilər. Bəzən insanı çıxmaza salır, bəzən üzür, bəzən səbirsizləşdirir, bəzənsə insana yaşam sevgisi və niyə var olduğunu bir daha düşündürür. Bir sözlə möhtəşəm və oxuduqca hislərini sonunadək yaşadığım bir kitab idi, yaxşı ki oxumuşam dediyim kitablar siyahısında ən ön sıralardadır hazırda.....
Sabırsız YürekStefan Zweig · Can Yayınları · 20166,1bin okunma