Övgüyle başladığım fakat okuduğumda yanılgıya ve hayal kırıklığına uğradım. Kitap bütünlüğü yoktu; sanki sadece bilgi aktarımı ve kelime haznesi okuyucunun gözüne hitap etsin ve evet, desinki ooo yazar baya kendini geliştirmiş. Fakat ben bir saatten sonra dedimki kelime israfından başka bir şey yapmamış. Bu bir roman değildi! Aksini iddia eden roman okumamıştır. Bence yazar dergi köşesine duygu ve düşüncelerini; deneme, fıkra türünde yazsa daha iyi olurdu. Çok sıkıcıydı ve eleştirimi dolaylı anlatmayı sevmem. Direk aktardım hepsini. İyi bir okuyucudan daha iyisi beklenirdi. Sevgilerle.
KimlinkOğuz Aktürk · Aylak Adam Yayınları · 2023100 okunma
Nihayet bu mecrada adından epey söz ettirmiş Oğuz Aktürk'ün yazdığı kitabı okuyabildim. Kitaba geçmeden önce biraz kendisinden bahsetmek isterim. Oğuz Aktürk, bu mecrada binlerce insana gerek yazdıkları ile, gerek verdiği kitap tavsiyeleri ile, çizdiği yollar ile yol göstermiş ve bu işe gönül vermiş bir kişiliktir, buna kimsenin itirazı
Etrafta görülen herkesin boynu, kafalarındaki elektronik yükle kamburlaşmıştı. Hafif bir açıyla da yere doğru eğilmişti. Aşağı, aşağı! Bu kamburiyet değerlendirilmeli. Reklamlar çoğunlukla şehirlerin zeminlerine veriliyordu. Zeminler boynueğiklerin yeni besiniydi. Televizyon artık sadece evlerde barınmıyor. Şehirlerin zeminleri de parsel parsel dijital arsalardan ibaret. Dijital arsalar ise reklamların vatandaşlık aldığı yeni ülkelerdi. Yeryüzü, reklamların ebedi yüzüydü.
Hayat bu kadar akıcıyken bir kitabın akıcı olmaması ne demekmiş? Büyük suç. Fast food'un kitap şubesi: Fast book. Ak, ak! Sonra, sürüklemeliymiş bir de. Anlaşılması zor cümleler yazmasaymış yazar da canım! Birkaç saat içinde tüketmek varken.