Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kimlink Sözleri ve Alıntıları

Kimlink sözleri ve alıntılarını, Kimlink kitap alıntılarını, Kimlink en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çok Nadir...
Sevmek ve sevilmek... İkisi de birbirine üstünlük kuramadığı ölçüde güzel.
Sayfa 32
Kabul
Sen de bir kitap yaz da biz de seni okuyalım o zaman!
Sayfa 84 - Aylak Adam YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Güzel soru
“Mesleğini yapmayı seviyor musun? Gerçekten de sevdiğin ve yapmaktan mutlu olduğun meslek bu mu?”
Sayfa 227
Bu düelloda kim galip gelecekti?.
Yeryüzü, reklamların ebedi yüzüydü. Kafayı biraz olsun kaldırıp etrafa, binalara, göğe bakmak mı ? İmkânsız! O zaman yerdeki reklamlara kim bakacak? O ürünler yalnız kalacak değil ya! Hem binalarda bakmaya değer ne vardı ki artık? Cephesindeki bir süs mü? Bir kadının iç çekişleri mi? Tavandan aşağı usulca sarkan eski bir avize mi? Bir ailenin geçim kaygıları mı? Hepsi geçti bunların, hepsi geçti. İçi kaygısızlık dolu şi- ringalarla iyileştirdiler şehri. Canının yanacağını ne kadar bilse de birkaç saniyeli- ğine kafasını hafifçe yukarı kaldırmayı başardı. Gördüğü açının alanında neler neler yoktu ki... Birkaç ağacın gövdesi, bir market, birkaç binanın giriş kapısı, işe giden boynueğikler. Hepsi hayattaki görevine devam ediyordu. O anda ekranına dün paylaştığı gönderiyle ilgili bir bildirim düştü. Önce bildirime aldırmadı. Bakışlarını kaçırdı. Gördüğü şeylerin tadına biraz olsun varabilmeyi istedi. Bildirim, bildirim! Ağacın gövdesinin rengine baktı. Renkleri algılamak ne kadar güzeldi! Gövdesinde yıllara göğüs germiş yaşam çizgilerine odaklandı. Bildirim "Ben buradayım, bana bak!" diye mızmızlanıp duruyordu. Hayır, bildirim! Hayır! Sokakta yürüyen kişilerin bu hayatla aralarına koyduğu keskin sınırları düşündü. Sonra da o sınırlardaki asabi gümrük görevlilerini aşıp içeri girme hakkı kazananları. Hayatı ile bildirim arasındaki bu dü- elloda kim galip gelecekti? Sadece birkaç saniye dayana- bildi. Dikkati havlu attı. Ringin favorisi olarak gösterilen bildirim onu nakavt etti.
Sayfa 11 - Aylak AdamKitabı okuyor
"kitaplar bana elimizde reklamlaşmamış olarak kalan son şey gibi geliyor. Hayallerimiz kırıldığında elimizdeki tek tutkal gibi onlar. Gerçekliğin bombaları üzerimize bir bir yağdığında kaçabileceğimiz tek sığınak. Reklamlar onların içine de girerse okurlar olarak bundan nasıl etkileniriz diye endişelendim sadece."
Sayfa 28 - Aylak AdamKitabı okuyor
Bizi yalnızlık hapishanesinden çıkarıp özgürlüğümüze kavuşturacak tek gardiyan yine kendimiziz. Fakat yalnız lığın da bir tür özgürlük olmadığını kim söyledi? Yalnızlık, dış kalabalıkların içindeyken iç kalabalıkları seçme bilincidir. Dışımızda her geçen gün genişleyen bir evren olduğunu herkes bilir. Peki, ya o içimizdeki evren? O da gün geçtikçe ruhumuzun sınırlarına mı göz diker durur yoksa? İç daralması bir çeşit genişleme midir? Nereye kadar haddini aşmaya devam edecektir bu içimiz dedikleri? Biri ona dur desin artık, ne olur! Bugüne kadar karnını doyurduğu yalnızlıklar yetmedi mi?! Sana sesleniyorum, hadsiz ve açgözlü içimiz! Evren sürekli genişlerken insanın içinin hâlâ bu kadar daralabilmesi ne kadar acı. İnsan olmak, dış görünüş ile iç görünüş arasındaki me- safeyi kapatma sanatıdır. Dışımızdan içimize her gün bir kazma vururuz. Kimi zaman unutulan kürekler olur, içimizin topraklarını santim oynatamayız yerinden. Kimi zaman da kazmalar vurulur, hiç beklenmeyen sert kayalara denk gelir darbeler. Bir türlü kapanamaz o mesafe. Bazen kapandığını sanırsın. Kendini kendi haline bırakırsın. Ama nafile! Bir bakmışsın arayı açmış, geride bırakmış hayat seni yine...
Sayfa 38 - Aylak AdamKitabı okuyor
Reklam
Etrafımız mutsuzluk atmosferiyle kaplıyken onun belirlediği hava durumundan kaçabilmek imkansızdır. Geçim sıkıntısı karlarına karşı mesai odunları yakarız. Karamsarlık yağmurlarına karşı iyimserlik şemsiyeleri açarız. Depresyon dolularına karşı da hobi ilaçları alırız... Hepsi bir süre sonra yetersizleşir. Ama elbet o havanın da güneşe döneceği günler gelecektir. Mutsuzluk bulutları arasına gizlenen o mutluluk güneşini bulmalı. Elimizdeki tek hayatı gerçekten de tek hayatmış gibi yaşamaya başlamanın tek çaresi bu. İnsanın güneşi, içinde saklı olan esas yeteneğidir. İnsan o tek gidişlik biletlerden bir tanesini de içine yapacağı yolculuk için alsa keşke.
Sayfa 229 - Aylak Adam YayınlarıKitabı okudu
Bu sevgi, nasıl bir sevgi? Sevgi, bir taraf yok olurken diğer tarafın kendi varlığına varlık katması mıdır? Sev gi, manen yoksullara güven dağıtan bir hayırsever midir? Güven ne zamandan beri herkese dağıtılan manevi bir erzak haline geldi? Sevmek ve sevilmek... İkisi de birbirine üstünlük kuramadığı ölçüde güzel.
Sayfa 32 - Aylak AdamKitabı okuyor
Hedef belli ama navigasyon çalışmıyor. Mağdur belli ama mesafe kapanmıyor. Sorun belli ama çaba sarf edilmiyor...Güya her şey belli! Belli gibi gözükenler maskelerini çıkarsa altlarından belirsizlik tufanları kopar. Yalancının teki bu belli gibi gözüküp bizi kandıranlar! Ara sıra yüzeyden gökyüzüne doğru hayal kırıklığı fırlatan pısırık bir gayzerden başka bir şey değiller.
Sayfa 36 - Aylak AdamKitabı okuyor
Bilok'un seçtiği kitap eski zamanda satış oranı olduk ça düşük kalmış kitaplardan biriydi. Kimse yüzüne bile bakmamış. Keşke onun için bir "Çok Satmayan Kitaplar" bölümü de olsaymış. Yazarı anlaşılmaz yazmış güya. Akıcı bir kitap değilmiş. Bir kitap akmazsa okunmaya da layık olmazmış. Hayat bu kadar akıcıyken bir kitabın akıcı ol- maması da ne demekmiş? Büyük suç. Fast food'un kitap şubesi: Fast book. Ak, ak! Sonra, sürüklemeliymiş bir de. Anlaşılması zor cümleler yazmasaymış yazar da canım! Birkaç saat içinde tüketmek varken. Ne uğraşacaksın? Yorma kendini. Ana akım orada seni bekliyor. Akıl ha- vuzundaki kelimeler arasında bir de yüzme mi öğrene- ceksin?
Sayfa 20 - Aylak AdamKitabı okuyor
430 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.