Papini yirminci yüzyıl İtalyasının en aykırı yazarlarından birisi.
“Çok, pek çok, belki de fazlasıyla kitap okumuş olsam da yine de hiçbir şey okumadım diyebilirim. Aklımda bir dolu isim, bir sürü kitap ismi, bir depo dolusu not var fakat yavaş yavaş ve düşüne düşüne yaptığım tekrar tekrar okumalar sayesinde içini dışını, kelimelerini ve ruhunu gerçekten bildiğim kitapların sayısı pek az. Ve bundan utanıyorum, rüzgarla silinecek kelimeleri kuma yazmakla vakit kaybedenlere özgü bu zavallı durumun içinde bulunan tek kişi olmasam bile.”
“‘Ben bir insanı, İnsan’ı aramıyorum: Ben kendim olmak, sadece kendim olmak istiyorum.” Diyen Papini bunu öykülerinde öyle güzel ifade eder “Edebiyat bir aynadır. Eyleme geçirilenler başkalarıdır fakat insan yalnızca kendini tanır ve sergiler.”
Öyküleri birbirinden fantastik, ilginç, çekici ve aynı zamanda eğitici.
Usta Borges’in Babil Kitaplığı seçkisinde yer alması bile tek başıma bir referanstır.