Hindistan’ın en büyük okur, yazar, şair ve düşünürlerinden olan ve mahatma gandhi'nin görüşlerinin oluşmasında en etkili kişilerden rabindranath tagore'un yazıldığı zamanın (ve bugünün) hint toplumu gerçeklerini son derece güzel şekilde anlatan romanı... kitapta gelenekçi, katı kurallı ve tabiri caizse yobaz bir din olan Hinduizm ve daha farklı bir yapıya sahip olan Brahmoizm’in birbiri ile çatışması içerisinde yaşanan insan ilişkileri anlatılıyor. bunun üzerine dış mihraklar etkisini ve hepsine karşı çıkacak bir aşk hikayesi de ekleyin.. başlarda sıkıcı gelebilir, özellikle de bazı konuşmalar çok felsefik olduğu için sıkılabilirsiniz ama bir yerden sonra sizi öyle bir içine çekiyor ki.. nasıl başlayıp, nasıl bitirdiğinizi bile hatırlamıyorsunuz. kısacası demek gerekirse, elinize aldığınız kitap sadece bir roman olmayacak sizin için. bir başkaldırı, bir devrim, bir düşünce silsilesi, yeni bir kapı, yüzyıllık isyan. bir roman olmaktan çok daha fazlası. abarttığımı düşünebilirsiniz, haklı da olabilirsiniz ama unutmayalım ki, devrimler düsünceyle başlar, düşünceler eserlerle yayılır ki zamanın gerçekleri düşünülerek, öğrenilerek okunduğunda gora'nın Hindistan için, sizin için değeri daha da iyi anlaşılır. benim için 2020de okuduğum en güzel kitaplar listesinde ilk üç sıraya oturdu. bu yüzden kesinlikle okumanızı öneriyorum.