Bir tanrıydım o akşam. Fakat yükseklere kurulu tahtımdan, yaptığım işlere kayıtsız kayıtsız bakmıyordum. Kullarımın arasında tatlı, iyicil tavırlarla duruyor ve muhayyilemin gümüşi bulutları arkasından onların yüzlerini görüyordum. Solumda bir ihtiyar oturmaktaydı. Benden fışkırmakta olan o parlak iyilik ışığı buruşuk alnındaki kırışıklıkları giderip cilalamış, gözlerinin altındaki çukurlukları yok etmişti. Ölümü ondan uzaklaştırmıştım. Yarattığım mucizeden dolayı minnet içindeydi, dirilen bir kimsenin sesiyle konuşuyordu. Yanımda bir genç kız oturmaktaydı. Hastalık çekmiş, acılarına köle gibi zincirle bağlanmış, ruhunun girinti çıkıntıları içinde bocalayıp durmuştu. Fakat şimdi o da sağlık ışığının parıltıları içine gömülmüştü. Dudaklarımın soluğuyla onu kaygısız cehenneminden çekip çıkarmış, sevginin göklerine yükseltmiştim. Yüzüğü de parmağımda seher yıldızı gibi parıldıyordu. Onun karşısında başka bir genç kız görmekteydim. O da minnetle gülümsüyordu. Çünkü yüzüne ve bir ormanı andıran koyu renk, kokulu saçlarına güzellik bahşetmiştim. O saçların altında da pürüzsüz alnı görülmekteydi. Sırf orada olmamın yarattığı mucizeyle onları nimetlere, heyecanlara gark etmiştim. Hepsinin gözlerinde benim ışığım vardı. Birbirlerine baktıkları zaman bakışlarında ışıldayan meşale bendim. Birbirleriyle konuştukları zaman sözlerinin manası bendim ve sustuğumuz zaman zihinlerini dolduran yine bendim. Saadetlerinin başlangıcı, merkezi ve sebebi de yine bendim çünkü. Birbirlerini tebrik ettikleri zaman beni tebrik ediyor, birbirlerini sevdikleri zaman sevgilerinin yaratıcısı olan beni seviyorlardı. (…) Bir tanrıydım o akşam. Kaygının, tasanın coşkun sularını yatıştırmış, bu yüreklerden karanlıkları kovmuştum. Odak noktasına hep insanı ve insancıllığı koyan Zweig’ın psikolojik ögeleri bolca kullandığı bu eserinde, Teğmen Hofmiller’nın saygın bir ailenin felçli kızını tanıması ve onunla yakınlık kurması ile başlayan merhametle ilgili tahlillerle acıma duygusunun neleri tetikleyebileceği, ruhta nasıl izler bırakabileceği, insanı ne gibi çatışmalara sürükleyebileceği gözler önüne seriliyor. Sevgi ile acıma arasındaki ince, puslu çizginin yorumlanması esnasında yapılan olağanüstü psikolojik tahliller, okuyucuya etkileyici bir roman okumanın zevkini yaşatıyor.
Yazar:
Stefan Zweig
Stefan Zweig
Çevirmen:
Samih Tiryakioğlu
Samih Tiryakioğlu
Tahmini Okuma Süresi: 9 sa. 18 dk.Sayfa Sayısı: 328Basım Tarihi: Eylül 2017İlk Yayın Tarihi: 1939Yayınevi: Tema YayınlarıOrijinal Adı: Ungeduld des Herzens
ISBN: 9786051213071Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
323 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Merhamet Etmek
Şimdi ilk olarak belirtmem gereken şey, kitabın başka yayınevlerinden çıkan adı : Sabırsız Yürek. Kitabın sonu çok ders verici oldu benim için. Okurken hep tahmin ettim ama tahminlerim tutmadı yine Stefan Zweig beni ters köşe yakaladı. Konu aslında merhamet ile insanın bazen sıkışıp kalması. Ben kendimi çok sorgular buldum. Kitap okadar akıcı ki alıntıları sonraya sakladım. Stefan Zweig dili diye bir şey var bence. Size de sorayım siz hiç merhamet uğruna kendinizi feda eder misiniz? Ben edemezdim sanırım. Özellikle bu konu aşk ise asla birine bir şey hissetmeyip onunla olamazdım. Aşk her zaman gerçek duygularla olmalı merhamet olmadan sevmek gerek. İyi okumalar dilerim herkese aşk dolu geçsin günleriniz.
Acımak
AcımakStefan Zweig · Tema Yayınları · 20176,2bin okunma
Reklam
250 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Yazarın uzun soluklu kitaplarından bir tanesi... Bilindiği üzere yazar daha çok ders verici kısa öyküleri ile tanınır. Fakat bu kitabı yazar için uzun denecek türden. Kitap içeriğine bakacak olursak yürüme engeli bulunan bir genç kız ile aynı yerde yaşayan bir yüzbaşı Arasında geçmekte... Kitapta birden fazla duygu olsada yoğunlukta acıma duygusu hakim galiba kitabın adıda buradan gelmekte. Bazen insan hayır demesi gereken yeri bilmelidir. Vakti geçtikten sonra söylenen hayır felaketleri beraberinde getirir. Kitabı okumanızı tavsiye ederim. İnsan hayatına dokunan bir kitap olmuş. Kitapla kalın....
Acımak
AcımakStefan Zweig · Tema Yayınları · 20176,2bin okunma
328 syf.
7/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Neden Zweig'ın her romanı insanı telafi edilemez bir hüzün duygusuyla başbaşa bırakıyor ve dakikalar boyu duvarı boş boş seyretmenize sebep oluyor be. Bu kitabın son sayfasına kadar aklımda binbir farklı son yazdım ama aklıma böylesi bir şekilde sona ereceği hiç gelmemişti doğrusu. Klasik Zweig ya yine üzdü yine düşündürdü ama hala çok güzel kitap ve hala Zweig fanıyım yapıcak bişey yok. Benim boraz kendime gelmeye ihtiyacım var bu kitaptan sonra maalesef.
Acımak
AcımakStefan Zweig · Tema Yayınları · 20176,2bin okunma
250 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Acımak
Bazen çok ince düşünüp derinlerde acıma duygumuza engel olamayız. Acıdığımız insana faydalı olabilecek her türlü fedakarlığı tereddüt etmeden yapmak isteriz veya yaparız . Hepimizin bu duygularına tercüman olmakta , kitabı okuyup ayrıntıları öğrenmek size kalkmış . Spoiler vermeden benim söyleyeceklerim bu kadar.
Acımak
AcımakStefan Zweig · Tema Yayınları · 20176,2bin okunma
Reklam
250 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Acımasızca
Eğer günün koşullarında engelli bir bireye acıma hissi bu şekilde anlatılmış olsaydı herhalde yazar taşa tutulurdu (sözlü olarak). Bu çerçeveden değerlendirilirse acıma hissinin engele karşı değil kadının hastalıklı psikolojisine yöneltilmesi hikayenin bu açıdan anlatılması daha keyifli olabilirdi. Bu sebeple kurgudan hoşlanmadım.
Acımak
AcımakStefan Zweig · Tema Yayınları · 20176,2bin okunma
250 syf.
·
Puan vermedi
Roman;Stefan Zweig;Kutup Yıldızı Yayınları;Çeviren:Volkan Ünal;360 Sayfa (6) Yazarın SATRANÇ adlı romanını bulurum umuduyla mahallemdeki cengâver sahafıma uğradım geçenlerde.Stefan Zweig'in henüz hiçbir romanını okumadım diye hayıflanıyordum zira.Kalmamış Satranç... Mamafih cengâver kitapçım Veli Bey'in bu menfi cevabı beni Yazara olan merakımdan vazgeçiremedi.İşte Volkan Ünal'ın Türkçemize çevirdiği ACIMAK adlı bu romanı varmış.Ver bir bakayım üslubuna,,,demiştim. O gün satın almıştım kitabı.ÇİMENTO adlı romanı okuyordum asıl...Nasıl oldu bilmiyorum bu ACIMAK adlı romanın 308'inci sayfasına varmış olduğumu fark ettim bu akşam!Fyodor Gladkov beni affetsin! Edith on yedi yaşında,zengin bir babanın kötürüm kızıdır.Romanın subay olan kahramanı delikanlı bir vesileyle tanışır Edith'in babasıyla ve ablası İlona ile.Genç subay Edith'e acıma duygularıyla yaklaşır. Fakat bu sakat kız,Subay'a âşık olmuştur.Kurgunun konusu kısaca budur. Çarşamba, 4 Aralık 2019
Acımak
AcımakStefan Zweig · Tema Yayınları · 20176,2bin okunma
250 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Satranç kitabının son zamanlarda oldukça popülerleşmesi, Zweıg ile tanıştığım ''Acımak'' kitabını hatırlattı. Roman, Zweıg'ın en uzun kurgusu olmakla birlikte ''Sabırsız Yürek'' adında da yayınlanmış.
Acımak
AcımakStefan Zweig · Tema Yayınları · 20176,2bin okunma
382 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
İstemsizce diğer kitaplarınıda merak ettiriyor zweig. Sanırım bundan dolayı zweig' in bütün kitaplarını okuma isteği var içimde. Kitabın sonlarına doğru bitmesini hiç istemedim. Merhametine karşı, kendi isteklerinden de vazgeçmeme uğruna adeta bir savaşı anlatan bir kitap bu. Zweig kitabında insanı derin derin düşündürüyor. Bir çıkar yol nasıl bulunur diye. Sonunda ne olacak da en doğrusu olacak diye. Ama doğrularda kişiye göre değiştiği için merhamet kendini göstermek zorunda kalıyor...
Acımak
AcımakStefan Zweig · Tema Yayınları · 20176,2bin okunma
Reklam
460 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Stefan Zweig'in okuduğum ilk uzun romanı.Bu uzunlukta başka kitabı varmı bilmiyorum.Bu kitabı okuduktan sonra şunu rahatlıkla söyleyebilirim şu ana kadar okuduklarımın hepsi mükemmeldi ama ' Acımak' için mükemmel kelimesi bile biraz hafif kalır.Bir defa elinizdeki olağünüstü güzellikte bir kitap.Yazılım tarzı hiç değişmemiş aynı diğer kısa kitapları gibi sakin sakin anlatıyor Zweig.Kesinlikle sıkılma diye bir şey yok.Elimdeki kitap 360 sayfa olmasına rağmen sayfa sayısı bir veya iki kat daha fazla da olsa,inanın bana memnunniyetle okurdum.Zweig bu defa bize merhamet duygusu üzerinden dersler veriyor.Ama bunu anlatırken müthiş bir duygusallık yaratıyor.Diğer kitaplarından farklı olarak bizzat olayı yaşayan kişinin direk anlatımıyla bize yaşatıyor her şeyi.Oysa diğer kitaplarında genelde esas olayı ikinci kişi anlatırdı(satranç,amok koşucusu,bir kadının 24 saati...vs.).Evet konu merhamet veya acımak duygusu.O kadar güzel işlenmiş ki, bu duyguyu yaşayanların tüm içsel çatışmalarını,kararsızlıklarını,huzur ve huzursuzluklarını,mutlu ve mutsuz oldukları anları bütün ayrıntılarıyla önümüze seriyor.Bu duyguyu yaşarken başarılı olan ve olamayan örneklerle zorluklarını ve kolaylıklarını,güzel taraflarını ve yıkıcı taraflarını kısaca her yönünü bize gösteriyor.Ve bütün bunları da esas itibariyle genç bir teğmen,iki genç kız,bir yaşlı baba ve bir doktor üzerinden bize aktarıyor.Tekrar tekrar söylüyorum ben bu kitabı mutlaka okunması gereken ve insanın çok fazla dersler çıkaracağı bir kitap olarak değerlendiriyorum.
Sabırsız Yürek
Sabırsız YürekStefan Zweig · Can Yayınları · 20166,2bin okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.