Ayşe anlatıyor: Muhammed’in vefatı üzerine Ebu Bekir, Sunh’daki meskeninden atına binip geldi. Atından inip mescide girdi. Mesciddeki insanlarla konuşmadı. Doğru Ayşe’nin odasına girdi. Hemen Muhammed’e yaklaştı. Muhammed’in yüzü Yemani bir bürde ile örtülüydü. Yüzünden örtüyü açtı. Sonra üzerine kapandı ve O’nu öptü; sonra ağladı. (Timsah gözyaşları) Bunun ardından: Ya Muhammed! Babam sana feda olsun. Allah sana bu ölüm şiddetinden başka bir ölüm vermeyecektir. Sana yazılmış olan bu mukadder ölüm geçidini ise şimdi geçmiş bulunuyorsun, dedi.
Ebu Bekir, Ayşe’nin odasından çıktı. Halk da Ebu Bekir’in yanına geldi ve şunları söyledi:
Sizden her kim Muhammed’e ibadet ediyorsa, bilsin ki, Muhammed ölmüştür. Her kim de Allah’a ibadet ediyorsa, bilsin ki, Allah diridir, ölümsüzdür. Yüce Allah şöyle buyurdu: ‘’Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisingeriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim gerisingeriye dönerse, Allah’a hiçbir zarar veremez. Allah, şükredenleri mükâfatlandıracaktır.’’ (Ali İmran 144)
İbn Abbas şöyle demiştir: Allah’a yemin ederim ki, Ebu Bekir bu ayeti okuyuncaya kadar sahabiler hayretlerinden bu ayeti hiç bilmiyorlarmış gibiydiler. Sanki Allah bu ayeti hiç indirmemişti de onlar Ebu Bekir’den yeni duyup öğreniyorlardı. Her işiten sahabi muhakkak ayeti hayret içinde kendisi okuyordu.
Kaynak: Buhari-Kitabu’l Cenaiz 1178