Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

144 syf.
·
Puan vermedi
Siz hiç kahveye gittiniz mi ? Ben gittim, hem de çok gittim. Lisedeyken gittim, üniversitedeyken gittim, üniversiteden mezun olunca gittim. Şimdi gider miyim gitmem. Yahu şehirde kahveye mi gidilir, şehirde starbucksa gidilir. Oraya da ben gitmem. Köyde olsam ama öfff, kahveden çıkmam. Sabahtan akşama kadar kahvenin başını beklerim. Çay içerim,
Mahalle Kahvesi
Mahalle KahvesiSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 20127bin okunma
··
703 görüntüleme
Roquentin okurunun profil resmi
He ya , aynısını konuşuyorduk geçen. Tamam eyvallah Dostoyevski , Balzac okuyun da bir Yaşar Kemal okumamışsın, Sait Faik bilmezsin edebiyat senin neyine yani :) Bugün bir dergi okuyordum Selda Bağcan da aynı şeyleri söylüyor,, bizde dinlenmek için illa batıdan gelmesi lazım, ben 40 yıldır avrupada fenomen oldum , ülkem daha yeni biliyor diyor. Çok haklı.
İbrahim okurunun profil resmi
Biz kıymetini bilmiyoruz ama bize ait olmasına rağmen dünya bizden daha iyi biliyor. Geçen gün başka bir arkadaş da Erkin Koray'ı yazmıştı, Selda Bağcan ile ikisini dünyadan izlemeye, incelemeye geliyorlardı diye. Bizimkilere sorsan kominist, ateist bilmem ne derler. En basitinden biz bu ülkeden Cem Karaca'yı kovduk, Nazım Hikmet'i vatandaşlıktan çıkardık ya, bu ayıp da bize ölene kadar yeter.
Metin T. okurunun profil resmi
Benim bir abim vardı. Coşkun adı. Tam üç yaş büyüktü benden. 58'li. Öykü hastasıydı. Bir de hızlı okurdu ki, hey Allahım ya, bir kitap hediye edersin, bir saat sonra sana yeniden yazar. Erken ayrıldı bu dünyadan. Geçenlerde
Hakan Sülün
Hakan Sülün
ile konuştuk. Heba var ya hocam dedi,
Heba
Heba
, HAT'ın romanı, kuş vumuş ya sapanla, hiç unutamadığı, uktesi. Benim de başıma geldi. Kuş vurmadım ama, bir güvercin vardı kanadı kırık, yardım etmedim. Ölmüş sonra. Ertesi gün, karıncalar yiyordu cesedini, çok koydu. Hakanım, ölümden bir gün evvel o güvercin kim bilir kaç karınca yemiştir. Zincire pek de dokunmamak lazım, dedim. Bir Kemalettin Tuğcu kitabı anlatmıştı bana abim. De ki kitap yüz sayfa, bir de öykü koymuş muhterem, beş sayfa. HAT'ın Heba'sı vardı orada. Belli ki HAT bir yeniden yazma yapmış. Tıpkı Michael Cunningham'ın
Saatler
Saatler
romanı gibi. Dediydi ki abim bana, eğer Alemdağ'da Var Bir Yılan 'nı bir kenara koyarsak, SFA ya Mahalle Kahvesi ya da Son Kuşlar'dır. Kalemine sağlık. Gani gani İbocuğum.
İbrahim okurunun profil resmi
Kuş vurma olayına girmeyelim abi, yaramı deşersin. Küçücük çocuğuz verdiler ellerimize sapanları ne kadar serçe var vurduk. Sadece serçe de değil, sincap , kertenkele ne kadar canlı görürsek. Bir de birbirimizle yarışıyoruz sen çok vurdun ben çok vurdum, diye. İyi halt yemişiz gibi. Koca yürekli abiye de yürekten katılıyorum. Sait Faik'in tüm kitapları iyidir, kendini anlatıp ismini Lüzumsuz Adam koyduğu kitabı sonra gönül verdiği kadını ölümsüzleştirdiği Havada Bulut - ilk ismi Kovada Bulut'tur, bilirsin, yayınevi ne hoş hata yapmış- adadaki günlerini yazdığı Son Kuşlar - Benden Hikayesindeki çocuklarla ilgili kısım- ama en güzeli bana göre de Mahalle Kahvesi'dir. Ne muhteşem hikayeler vardır içinde, Sinağrit Baba, Ermeni Balıkçı ve Topal Martı, Domates Suyu ve Karanfiller... Özellikle o kitaptaki Plajdaki Ayna hikayesine hayranım. Ömrüne bereket abi, sevgilerimle..
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Roquentin okurunun profil resmi
Sait Faik öte taraftan senin seslenmelerine uyanmıştır artık be:)) Bir çırpıda bitiveriyor değil mi küçük ama etkili hikayeler:) Ayrıca Plajdaki Ayna için de ekstra teşekkürler, çocukluğum hep radyo tiyatrosu ile geçti, resmen deli gibi özlemişim, sabah başka hikaye dinledim:) Site sayende Sait Faik patlaması yaşayacak devam:)
İbrahim okurunun profil resmi
Uyanmış sövüyordur," burada da mı rahat yok be sizden, Sait Sait, elinin körü, " :))) Çok derin hikayeler, insan birkaç kere okuduktan sonra daha iyi görüyor, ilk okuyuşta bir hoşluk birakıyor sonraki okumalarda daha çok üzülüyorsun. Plajdaki Ayna'da aynıydı mesela, baştan hoş bir hikaye ama çok dramatik aslında. Sait de detaylar çok önemli, yakalamak lazım. Okusunlar artık bir zahmet. Ulan be Sait Faik gibi hikayecimiz var okutmaya uğraşıyoruz. Bu adam elin yabancısında olsaydı, var yaa, neler yapalardı neler. Fransız olsaydı mesele, Eyfel kulesini yıkıp yerine onun heykelini dikerlerdi :))
Hafize  Camadan okurunun profil resmi
Çok beğendim incelemenizi. Ben değil inceleme, yorum bile yapamıyorum. İnsan okuduğu, anladığı kitabı yorumlayamaz mı? ben yapamıyorum işte. Üstelik bu durumumu kendime dert ediyorum. Bazı kişilere bakıyorum (örneğin siz) yorumlama konusunda o kadar kabiliyetlisiniz ki. Nasıl yetiştirebilirim kendimi Naçizhane fikrinizi soruyorum. Teşekkür ederim. Selamlar
İbrahim okurunun profil resmi
Siteye ilk kaydolduğum zaman ben de yapamıyordum sonra sonra öğrendim. Çok okumak lazım sonra çok yazmak. Zaman ayırmak, kafa yormak, emek vermek lazım. İstemek ile olmuyor sadece :)
Bu yorum görüntülenemiyor
Hayriye Gül okurunun profil resmi
Şapkam olsa çıkarırdım bu inceleme için. Gerçi dün yazdığınız inceleme de şapka çıkarmayı hak ediyordu. Sait Faik ile ilgili yazdıkça siz, ben şapka çıkarmaya devam edeceğim sanırım :)
Bu yorum görüntülenemiyor
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.