Üst düzey yöneticilerin devlet imkânlarını krallara özgü bir biçimde harcamaları, başkalarının haklarını yemeleri, devletin az olan kaynaklarını kendi şahsi çıkarları için kullanmaları gibi bütün bu yanlışların zararları sadece maddi boyutuyla kalsa çok önemli olmayabilir; üçümüzün, beşimizin veya yüz kişinin hakkını kendi ceplerine atmış olurlar. Ama olay bu kadar basit değildir. Devletin ve fakir halkın hakkını haksız bir şekilde kendi menfaatleri için kullananlar, bununla yetinmiyor, hayatın diğer alanlarında da aynı emsalde haksız ve hukuksuz bu milletin, bu devletin başına bela açıyorlar.