İnsanlar son zamanlarda yaşlanmaya karşı olur olmaz çareler aramak ve uzun yaşamak konusunu her çağda olduğu gibi yine ne kadar çok irdeliyor farkettiniz mi? Özellikle içinde bulunduğumuz pandemi döneminde sağlığımız daha bir önem kazandı. Çare olabilecek her şeye neredeyse gözümüz kapalı atlayacak halde..
İşte Amin Maalouf uzun bir aradan sonra yazdığı yeni kitabı Empedokles’in dostlarıyla bu gerçeğe de ışık tutuyor. Distopik bir kurguyla geleceğin dünyasında yaşanan kaotik ortamda günümüze dair bir eleştiri hikayesini anlatıyor. Bu kez bizi tarihte geçmişe değil geleceğe ışınlıyor. Ancak hikaye distopik bir gelecekte olmasına karşın günümüz geriliminden kopmadan ilerliyor.
Kitaba adını veren Empedokles Yunan
efsanesine göre kendisini tanrı ilan etmiş ve bunu kanıtlamak için de Etna yanardağının kraterine atlamış bir filozoftur. Evrende gördüğümüz her şeyin, dört elementten var edildiğini söylemiş. Su, ateş, hava ve toprak felsefesini ilk ortaya koyan Empedokles olmuştur.
Romandaki karakterler yine mitolojik ağırlıklı isimlerden oluşuyor. Konusuna değinip spoiler vermek istemiyorum ama çok güzel düşündüren insanlık dersi veriyor. Yazarın okuduğum diğer kitaplarından farklı bilim kurgu tarzında bir romandı. Bir solukta okunabilir tavsiye ederim.