Meryem

Meryem
@Sayesiz1kedi
Burada bir ben bir ben başıma
Sabitlenmiş gönderi
Kendime biraz ara verebilmek çok güzel olurdu, en azından kısa bir süre... İnsan o sürekli çalkalanan, dönüp duran ve insanı bitkin düşüren zihinden kaçmanın özlemini duyuyor..
Reklam
Meryem

Meryem

, bir kitabı okumaya başladı
Vücudunuz Hayır Diyorsa
Vücudunuz Hayır DiyorsaGabor Mate
8.6/10 · 968 okunma
57 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Dokunmanın Gücü Üzerine
Dokunmanın Gücü ÜzerineWilhelm Schmid
7.8/10 · 696 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir başkasının gülmesi, dokunur bize. Ben de onunla gülebiliyorsam, hoş bir şekilde dokunur.
Yetişkinlerde de dokunma, her türden hastalığa karşı, sahiden kansere karşı da bir kale gibi dikilen bağışıklık sistemini kuvvetlendirir.
Reklam
Doğumdan önce, annenin karnında büyümekte olan varlık, döl kesesini dolduran amnios suyunun ve rahmin hareketlerinin kesintisiz dokunuşlarıyla sarmalanır. Doğumun kendisi her bakımdan insana dokunan bir tecrübedir. O andan itibaren, dokunma o kadar önemlidir ki, tenlerine çok dokunulan bebekler, dokunmadan esirgenen bebeklere kıyasla daha uyanık ve daha aktif görünür, daha da çabuk kilo alırlar. Dokunmanın esirgenmesinin, yoksun bırakılmanın ne kadar dramatik sonuçlar doğurabileceği, komünist sistemin çöküşünden sonra, çocukların yararsız canlılar gibi görüldükleri mesela Romanya ve Kırgızistan'daki yetimhanelerde gün ışığa çıktı.
Günümüzde insana en çok acı veren, yoksulluk değil, büyük bir çarkın küçük bir dişlisi, bir robot haline gelmiş olmak ve yaşamın boş ve anlamsız olmasıdır. E. Fromm
234 syf.
·
Puan vermedi
·
19 günde okudu
Özgürlükten Kaçış
Özgürlükten KaçışErich Fromm
8.7/10 · 1.568 okunma
Darwinci kuramın psikolojik önemini saflıkla ortaya koyar Hitler
Münih'te henüz tanınmamış bir adam olarak otururken, sabah beşte uyanırmış. Küçük oda da yaşayan küçük farelere ekmek kırıntısı atar, sonra da bu gülünç hayvanların o birkaç kırıntıyı kapışmalarını seyredermiş. Bu " oyun" bir, Darwinci "yaşam mücadelesi" ymiş.
Sayfa 182Kitabı okudu
Bencillik, kendini sevmeyle değil, tam tersiyle aynı anlama gelir. Bencillik oburluğun bir türüdür. Oburluk hiçbir zaman doyuma ulaşmaksızın, bir gereksinimi doyurmak üzere sonu gelmez çabalar içinde tüketen dipsiz bir kuyudur.
Sayfa 102Kitabı okudu
Reklam
Bencillik, işte bu kendini beğenmemekten, kendinden hoşnut olmamaktan kaynaklıdır. Kendisinden hoşnut olmayan, kendisini onaylanmayan kişi, sürekli olarak kendi benliği ile ilgili kaygı içindedir...Böyle bir kişi ne başkalarını ne de kendini sever.
Mazoşist kişi nesnesine ne kadar gereksinim duyarsa, sadist kişi de kendi nesnesine o kadar gereksinim duyar. Yalnız, sadist, yutulmakla güvenlik aramak yerine, bir başkasını yutulmakla güvenlik kazanır. Her iki durumda da bireysel benliğin bütünselliği yitirilmiştir.
Sayfa 133Kitabı okudu
Sadist dürtülerin özü nedir?
Çeşitli sadizm biçimlerinin hepsi de tek bir temel dürtüden kaynaklanır. Bu, bir başka kişi üzerinde eksiksiz bir egemenlik, kurmak, onu kendi iradesinin eksiksiz bir parçası haline getirmek, mutlak yöneticisi olmak, tanrısı haline gelmek. En köklü amaçsa acı çektirmek, Onu kendisini koruma yetisinden yoksun bir halde acıyla bırakmaktan daha büyük güç yoktur.
Sayfa 132Kitabı okudu
Özgürlükten kaçmak nasıl mı hissettir?
Dayanılmaz bir kaygıyı yatıştırır ve paniğe kapılmayı engelleyerek yaşamı olanaklı kılar;fakat altta yatan sorunu çözmez. Kişi, bunun karşılığını genellikle yalnızca otomatik ya da zorunlu etkinliklerden oluşan bir yaşamla öder.
Doğa içgüdüyü, eyleyen bireyin amacı, hedefi anlama yeteneğinden yoksun olduğu ya da izlemekte isteksiz olduğu her yerde. Bu nedenle içgüdü kuralda, sadece hayvanlara, o da tercihen en az akla sahip olan en alt basamaktaki hayvanlara verilmiştir;
111 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.