Özlem Kesim

690 syf.
3/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Yazardan okuduğum ilk kitaptı İstanbul Hatırası. Ahmet Ümit'in kitaplarını okusam da sevemeyeceğimi düşünüyor ve sürekli erteliyordum. Ve sanırım yanılmadım, sevemedim; ne işleyiş biçimini, ne üslubunu, ne polisiyeyi tarihle harmanlayarak vermesini... Tarih dersi vermek amacıyla yazılmış bir roman olduğu hissiyatını kitap bitene kadar içimden atamadım. İstanbul'un tarihiyle ilgili verdiği bilgiler çok kıymetliydi fakat bunu eserine yansıtamamıştı. O bilgileri verebilmek için olayların gideceği yönü izlemek beni sıktı. Başarılı bir polisiye de değildi benim için. Katili (!) çok erken, çok çok erken tahmin ettim. Yazarın okuyucuyu şaşırtmak için yaptığı hamleler, ipuçları, karakterler beni hayal kırıklığına uğrattı. Ahmet Ümit'in çok fazla mesaj vermeye çalıştığını düşünüyorum. Bunalttı beni. Bir daha Ahmet Ümit'in eserlerini okuyacağımı düşünmüyorum. Bana bir kitabıyla yetti. Çok seveni var biliyorum, tavsiye ederim diyemeyeceğim. En iyisi kararı siz verin. :)
İstanbul Hatırası (Cep Boy)
İstanbul Hatırası (Cep Boy)Ahmet Ümit · Everest Yayınları · 201635,5bin okunma
Reklam
127 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
Bu kitap aslında Fournier'e özgü bir otobiyografik roman. Kendine has mizahı ve sivri dili ile otopsi masasında bir kadavra olarak hayatından kesitler anlatıyor bize. Ben kitabın özgünlüğünü sevdim. Yazarı bilen bilir, diğer kitaplarında olduğu gibi bu kitabında da anılarını ya duygusallığı bolca mizahla harmanlayarak ya da sert ve net bir üslupla okura sunuyor. Onun net, duru, dolambaçsız anlatımını seviyorum fakat sert, umursamaz, benmerkezci kişiliği bu kitabında beni biraz rahatsız etti. Özellikle eşini aldattığını öyle normal bir şeymiş gibi ifade ediş biçimi nedeniyle şaşırdım, hayal kırıklığına uğradım. Bunları bir kenara koyduğumda kitabı sevdim. Ama hâlâ en sevdiğim kitabı "Nereye Gidiyoruz Baba?" Umarım yayınevi basımı olmayan kitaplarını en kısa zamanda yeniden bizlerle buluşturur.
Otopsim
OtopsimJean-Louis Fournier · Yapı Kredi Yayınları · 20191,646 okunma
184 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 saatte okudu
Tolstoy okumayı seviyorum. Dili öyle akıcı ki kendinizi kitaba ilk sayfadan kaptırıveriyorsunuz. Onun eserlerini okurken adeta okumuyor da izliyormuşum gibi hissediyorum. İlk kitaplarından biri olan Sivastopol, savaşın tüm o çirkin yüzünü, Fransız-Rus çarpışmalarını en şiddetli haliyle aktarıyor. Savaşın insanlar üzerindeki ruhsal yıkımlarını okumak her daim acı veriyor. Şu alıntıya, anlatıma bir bakın: "Hemen oracıkta bir sedye üzerindeki bir başka yaralının, silah arkadaşının ameliyatını izlerken nasıl kıvrandığını ve fiziksel bir acıdan çok, başına gelecekleri beklemenin ruhsal acısıyla inleyişine tanık oluyorsunuz; ruhunuzu allak bullak eden bir görüntüye tanık oluyorsunuz: Savaşı bando mızıka ve dalgalanan sancaklar eşliğinde at oynatan generaller, düzgün sıralar oluşturup pırıltılı giysiler içinde geçit yapan askerler olarak değil, gerçek yüzüyle görüyorsunuz: Kan, acı ve ölüm olarak."
Sivastopol
SivastopolLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20192,251 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
265 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Çok güzel bir kitap okudum ben. Nasıl sevdim, nasıl etkilendim anlatamam. Roland Barthes'in çok sevdiği annesini (onun deyimiyle anneciğini) kaybettikten sonra yaşadığı acıyı, kederi, özlemini bazen birkaç cümle bazen birer paragraf olarak günlük notlar halinde yazıyor. O yası öyle derinden hissetiriyor ki cümleleri birkaç defa okuma ihtiyacı hissettim. Bazı günler sadece ağladığını yazmış bazen de sadece edebiyat sayesinde biraz nefes alabildiğini... Nasıl samimi duru bir anlatım... Yazar günlüğün bir kısmında kendisinden sonra gelecek bir kuşak bırakma kaygısının olmadığını, ileride okunma arzusu da taşımadığını yalnızca annesinin unutulmasına katlanamayacağını söyleyerek bu günlüğün onun için ne anlam ifade ettiğinin altını çiziyor. Lütfen bu kitabı okuyun. Pessoa okumayı seviyorsanız, Oruç Aruoba okumayı seviyorsanız bu kitap tam da size göre.
Yas Günlüğü
Yas GünlüğüRoland Barthes · Yapı Kredi Yayınları · 2009260 okunma
299 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Yıkım edebiyatının en önemli temsilcilerinden biri olan Wolfgang Borchert'in etkilendiği yazarlardan biridir Erich Kästner. Bu eseri de Borchert'i ve yıkım edebiyatını daha iyi anlayabilmek adına okumayı tercih ettim ve hem yazarı hem eserini çok sevdim. Erich Kästner, 10 mayıs 1933’te, Berlin’de ki opera meydanında, “dejenerasyon ve ahlaki çürümeye karşı! Aile ve devlette terbiye ve edep için!” bağırtıları eşliğinde nasyonal sosyalistler tarafından kitapları ateşe atılan ve III.Reich tarafından apolitik işler üretmeye mecbur bırakılan yazardır. Yayıncısı tarafından, adının sansüre uğradığı "Bok Yoluna Gitmek" (Der Gong Vor Die Hunde) eserinde Almanya’nın ve onunla birlikte Avrupa’nın onu yutacak dev bir dalgayı görmeksizin suya atlamasını anlatıyor. Hem de yüzme bilmemesine rağmen. Yayınevine önerilen kitap başlığı "Fabian. Bir Ahlakçının Hikâyesi" alaycı ve yergi niteliğindeki duruşun anlaşılmasına pek az hizmet ediyordu. Kästner, baş karakteri Fabian'ın yönsüzlüğünü, toplumda nereye ait olduğunu belirleyemeyişini gösterip eleştirirken, buna herhangi bir çözüm sunmamaktadır. O, neyin değişmesi gerektiğini değil, sadece bir şeylerin değişmesi gerektiğini biliyordu.Sonuçta Kästner kendini birden çok kez ahlakçı, yani karakterin ve toplumunun gözlemcisi olarak nitelemiştir. Yazarın kahramanıyla kendi arasına belli bir mesafe koyduğuna dair, en önemli işaret, romanın irite edici sonu ve son paragrafın başlığı, yani anlatıcı konumu sekteye uğratan ve doğrudan kamuoyuna seslenen şu talimattır: Yüzme öğrenin! Demek istenen şuydu: Fabian yaşama becerisine sahip değil, siz ondan farklı yaşayın!
Bok Yoluna Gitmek
Bok Yoluna GitmekErich Kästner · Sel Yayınları · 201650 okunma
Reklam
93 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
Yazarın Mezopotamya üçlemesinin ilk kitabı Mahmud ile Yezida. Mardinli müslüman bir genç ile yezidi kızının aşkını konu alıyor. Anlatılan sadece imkansız bir aşk hikayesi değil; ağa-köylü çatışması, toprak reformuna köylülerin yaklaşımı, töreler, erkeklerin öfkesinin altında yitip giden kadınlar... Acı dolu destansı bir oyun okudum. Çok sevdim, çok etkilendim. En kısa zamanda üçlemenin diğer iki kitabını da okuyacağım. Tavsiyedir.
Mahmud ile Yezida
Mahmud ile YezidaMurathan Mungan · Metis Yayıncılık · 2013984 okunma
116 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
İlk okuduğumda değerini bilememişim... Nasıl güzel dizeler bunlar, hayran kaldım, kalbim sızladı. Haydar Ergülen'den okuduğum 7 kitabın içerisinde kesinlikle ilk üçte. Eğer onun şiirleriyle ilk kez tanışacaksanız bu kitap en uygunu. Defalarca okuduğum bir dizeyi not düşeyim son olarak: "Zarif ikindilerde telaşsız bir ruhun demlenişi" Çok güzel, çok özel değil mi? :)
Üzgün Kediler Gazeli
Üzgün Kediler GazeliHaydar Ergülen · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20202,825 okunma
146 syf.
5/10 puan verdi
·
23 saatte okudu
Ne umdum ne buldum! Yazarın okuduğum ikinci kitabı Kırgınlık. Roman okuyacağımı düşünerek başladım fakat bu bir roman değildi. Yazar kitabın sonunda kendisini bir karakterle konuşturarak bu kitabın roman olduğunu savunmaya çalışsa da değildi... Çoğu kısım birbiriyle bağlantılı öykülerden oluşuyor denilebilir. Öykü, deneme, anlatı karışımı bir metin olmuş. Bir bölüm öykü okuyorsunuz sonra devamını beklerken yazar kadınlarla, çocuklarla ilgili toplumsal sorunlardan ve karşılaştığı örneklerden bahsediyor. Diğer kitabıyla birebir aynı cümlelerle de karşılaşmak bir miktar hayal kırıklığına uğrattı. Okuduğum iki kitabında aynı üslup, üst perdeden konuşmalar var. Bu beni rahatsız ediyor. Kitabın sonunda karaktere roman öyle olmaz böyle olur diye vurgulayan tavrı sevemedim.
Kırgınlık
KırgınlıkNihan Kaya · İthaki Yayınları · 20171,049 okunma
144 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
"Atatürk Ankara'nın kucağında. Ey büyük Türk milleti! Atatürk'ün eserlerine, layık oldukları mevkii vermekte devam ettiğin müddetçe emin ol ki, o daima senin aranda yaşayacaktır." Cumhuriyet Gazetesi 21 Kasım 1938 . Cumhuriyetimizin kurucusu sevgili Mustafa Kemal Atatürk'ün cenazesinden İstanbul, İzmir ve Ankara'da ki tarihi anları belgeleyen fotoğraflarla dolu bir koleksiyon kitabı... Özenle seçildiği belli olan fotoğraflar ve o günün gazetelerinden kısa alıntılarla 10- 21 Kasım arasındaki tarihi günleri yeniden yaşatıyor okura. Bana bir çok duyguyu hissettirdi. Muazzamdı. Gazi Mustafa Kemal, cephede bile sürekli okuyan biriydi.. Biz onun evlatları olarak elimizdeki imkanlarla daha fazla okumalı, daha fazla araştırmalıyız. Vatan toprağını tanımalı, değerini daha iyi bilmeliyiz. Bireysel ve toplumsal değişim adım adım gelecektir.
10 Kasım Yas Günü
10 Kasım Yas GünüKolektif · Yapı Kredi Yayınları · 201766 okunma
119 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 saatte okudu
İkinci Dünya Savaşı'ndan geriye dönenlerden daha doğru bir deyişle kurbanlarından biri olan Beckmann'ın hikayesi bu piyes. Savaş sırasında ve dönüşünde savaşın tüm tahribatlarını yaşayacaktır Beckmann. Uzun süren bir savaşın değiştirdiği asker ülkesine döndüğünde, evini, ailesini, bağlı oldukları değerleri kaybedişlerini gördükçe ölümü arzular. Okuduğum en etkileyici savaş karşıtı kitaptı. Tavsiyedir.
Kapıların Dışında
Kapıların DışındaWolfgang Borchert · Can Yayınları · 20216,4bin okunma
Reklam
40 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Herkesin biraz cesaretlendirilmeye ihtiyacı olabilir. Değişimlere, yeni deneyimlere tedirginlikle yaklaşan biri olarak yetişkinlere de hitap eden yapraklarını dökmekten korkan küçük bir ağacın hikâyesini, severek ve benimseyerek okudum. Güzeldi ama bitişini daha farklı isterdim sanırım.
Küçük Ağaç
Küçük AğaçLoren Long · Beyaz Balina Yayınları · 201889 okunma
79 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Sinem Sal'ın tarzı biraz aykırı, keskin, net... İyi ki okudum dediğim kitaplardan biri oldu Yine de Âmin. Farklı şiirler okumayı sevdim. Aylık okumalarımın odak noktası uzun zamandır şiir. Benim için bir sanat formu olarak edebiyatın en özel biçimlerinden biri, sözün kaymağı... Yazarın ya da şairin duygularını, özlemlerini, acılarını, özünü kelimelerle oynayarak ortaya koyduğu mısralar bazen de cümlecikler beni inanılmaz etkiliyor, beklemediğim yerlere götürüp, unuttuğum hisleri hatırlatıyor. Bu kelimeler, cümleler ve şairin o andaki hissiyle aşk yaşıyorum bunu başka türlü ifade etmek mümkün değil... Şiiri seviniz, en azından deneyin yüreğinize iyi gelecektir.
Yine de Amin
Yine de AminSinem Sal · April Yayıncılık · 2014185 okunma
107 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
George Orwell'ın "Neden Yazıyorum?" adlı deneme kitabının beni bu kadar etkileyeceğini beklemiyordum. Sıradan bir deneme kitabı değil bu, okuması da kolay değil. Kitapla ilgili beklentim, Orwell'ın yazarlıkla ilgili püf noktalarını, deneyimlerini okuyacak olmamdı. Evet, 10 sayfalık ilk bölümde bunları okudum ve sevdim. Yazar, "Neden Yazıyorum?" sorusuna çocukluğunun ve yaşadığı toplumun etkisini de anlatarak buna doyurucu cevaplar vermiş. Fakat asıl etkilendiğim, Aslan ile Tekboynuz: Sosyalizm ve İngiliz Dehası adını verdiği 2.kısımdı, çok etkileyiciydi. Zor bir metindi çünkü İngiliz tarihine hakim değildim. Yazarın sosyalizm, faşizm, komünizm kavramlarının üzerinden yaşadığı toplumu bu kadar acımasız ve cesurca eleştirmesi beni mest etti. Yalnızca İngiltere'yi eleştiriyor gibi görünse de aslında tüm toplumlarla ilgili güzel fikirleri, ideal devlet anlayışı var. Kitabın 3 ve 4. kısmında ise kısa, düşündürücü hikayeleri bulunuyor. En yakın zamanda Orwell'in diğer kitaplarını özellikle denemelerini okumak istiyorum. Tavsiye ederim.
Neden Yazıyorum
Neden YazıyorumGeorge Orwell · Sel Yayıncılık · 20131,160 okunma
857 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
103 günde okudu
Kitap, yeğenlerinin karnını doyurabilmek için ekmek çalan, kaçma girişimleriyle birlikte 19 yıllık kürek mahkumu olan Jean Valjean'ın hayatına odaklansa da aslında tüm insanlığın panaromasını sunmakta. Zorluklar ve iyilikler karşısında insanın değişimine seyirci oluyoruz. İçerisinde 2 güzel kısım var anlattıklarını kısaca özetleyen: "Bu kitap, başkahramanı sonsuzluk olan bir dramdır. İnsan yan karakterdir." (sayfa 599) "Toplumsal sorunlar sınırları aşıyor. İnsan türünün tüm dünyayı kaplayan o geniş yaraları dünya haritasındaki mavi ya da kırmızı çizgilerde durmuyor. Erkeğin cahil ve umutsuz olduğu, kadının ekmek için bedenini sattığı, çocuğun kendini eğitecek bir kitabın, kendini ısıtacak bir ailenin yokluğunda acı çektiği her yerde Sefiller kitabı kapıyı çalıp şöyle diyor: Sizin için geldim, sayfalarımı çevirin." (sayfa v, İtalyan Yayıncıya Mektup)
Sefiller (2 Cilt Takım)
Sefiller (2 Cilt Takım)Victor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202487,9bin okunma
391 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Az da olsa Kuzey Kore'nin yönetim biçimini biliyorsanız özgürlüğün oradakiler için hiçbir anlam ifade etmeyen, içi boşaltılmış bir kelime olduğunu bilirsiniz. Kuzey Kore'de Kim ailesi ve Songbun adını verdikleri bir kast sistemi var. Bu kast sistemine göre bir aile, aile reisinin Kore Savaşı'ndaki durumdan önce, bu durum sırasında ve sonrasında ne yaptığına bağlı olarak Sadık, Tereddütlü veya Düşman olarak sınıflandırılıyor. İronik olan şu, yeni komünist rejim daha önceki feodal imparatorların döneminde görülenlerden daha katı ve daha katmanlı bir sosyal hiyerarşiye sahip. Bu sistemde dibe batmak çok kolayken yükselmek imkansız. Her evde Büyük Liderlerinin büstü var ve onu özel bir bezle temizlemek her gün önünde eğilmek zorundalar. Gereken özeni göstermezler veya en küçük bir saygısızlık da bulunurlarsa herhangi biri tarafından ihbar edilebilirler. Komşularına, arkadaşlarına güvenemezler. İhbar sonucunda statülerine bağlı olarak, hapis veya çalışma kamplarına gönderilebilir daha da kötüsü idam edilebilirler. Küçük yaşlarda eğitim sistemiyle bu durum halkın genetiğine işleniyor. Birbirlerini suçlamaları okullarda teşvik ediliyor. Ülke sınırları içinde bile bir şehirden bir şehire gitmek için seyahat izni gerekiyor o da sadece statüsü iyi olanlara. Bütün bunları büyük bir şaşkınlıkla okudum. Kuzey Kore - Çin sınırında yaşayan karakterin 12 yıl süren kaçma, saklanma, kimlik değiştirmeyle geçen bu otobiyografisini herkese tavsiye ederim. Farklı bir deneyim oldu.
Yedi İsimli Kız
Yedi İsimli KızDavid John · Nemesis Kitap · 2017127 okunma
35 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.