Nympheutria

Nympheutria bir yorumu yanıtladı.
248 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Cinsiyet Belası
Cinsiyet Belası, son zamanlarda feminizm ve toplumsal cinsiyet araştırmalarını içeren okumalarımın içinde kendini akademik dille belli eden eserlerden bir tanesi oldu. Butler'i ilk kez tanıdığım bu eser bana birçok kazanıma ve kendimce kimi farkındalıklara ulaşmamı sağladı. Feminizm ve toplumsal cinsiyet araştırmaları son 50 yıla nazaran çok daha
Cinsiyet Belası
Cinsiyet BelasıJudith Butler · Metis Yayıncılık · 2020607 okunma
Venüs okurunun profil resmi
Çok güzel bir inceleme olmuş. Epey uzundu ama okuduğum her satırına değdi. Elinize sağlık.
Nympheutria okurunun profil resmi
beğenmenize sevindim
Reklam
Erkekler "erkek adamın" çelişkisini ya da trajedisini fıkralarda rahatça ifade edebiliyorlar ama gündelik hayatta, benliğin, yüceltilirken yıkılabildiği bir iktidar konumu içindeki erkek, sadece çevresine değil, kendi kendine de "erkeklik ispatı" ihtiyacını duyuyor. Genellikle bu ispat gerçekleşemediği için, "erkeklik krizi" bitmiyor. "Erkek olma" sürekli sınanma altında olduğu için, elden gitme tehlikesiyle karşı karşıya sayılıyor: "'Yeterince erkek' olmak, bir kere elde edilip sonuna kadar süren bir şey değil değildir. (...) Bağışlanan bir şey olduğu için geri de alınabilir." Dev olduğuna inandırılan ama kendi boyuyla sürekli yüzleşen ve hayatın zorlukları karşısında zedelenen bu varlık, kalıbını, şiddetli bir korkuyla savunuyor. Attığı ve yediği her şamarla biraz daha erkekleşiyor. İktidar vaadi ve iktidarsızlık keşfinin git geli içinde, çok kırılgan ama kırılganlığını çeşitli duvarlarla, maskelerle, güç gösterileriyle ya da şamatalarla gizlemeye çalışan şizofrenik bir varlığa dönüşüyor. İktidarla kurduğu zorunlu bağ, bu varlığı "delilik"in sınır dışı ve belki de devrimci deneyimlerinden çok "insan aklı" üretiminin sınırlarına hapsediyor ve iç içe işleyen iktidar mekanizmalarının taşıyıcısı haline getiriyor.
Sayfa 214 - İletişim Yayınları - 9. Basım (2021)Kitabı okudu
Nympheutria okurunun profil resmi
Hegemonik erkeklik ve toplumsal cinsiyet hakkında okuduğum en iyi alıntılardan biri. Sadece erkeklik değil toplumsal cinsiyet kavramının tamamı normların, normları dayatana, yani topluma, defalarca kez ispatına dayandırılıyor.
Ortaçağ ressamları, kadınları şeytanın arkasında diz çökmüş ve mabadını öpmeye çalışırken tasvir eden pek çok tablo ve çizim bırakmışlardır. On üçüncü yüzyılda, dönemlerinin en önde gelen teologları kabul edilen Aziz Thomas Aquinas ve Albertus Magnus, kadınların şeytanla cinsel ilişkiye girebildikleri fikrini ileri sürmüşlerdir. Engizisyon mahkemeleri, canlı canlı yakabilmek için itinayla şeytanla yatmış kadınlar aramaya koyulmuşlardır. Bu vicdanlı adalet dağıtıcıları tarafından özenle tanımlanmış belli işaretler ve belirtiler bulunuyordu. Bunlara şeytanın işaretleri deniyordu ve kurbanda bir kez fark edildiler mi şeytanın damgasına çürütülemez bir kanıt teşkil ediyorlardı.
Sayfa 191 - Ayrıntı Yayınları - Birinci Basım (2019)Kitabı okudu
Nympheutria okurunun profil resmi
Bu işaretlerden de bir kısmı zaten bilindiği üzere erkek tekeli haline getirilmek istenen tıp ve kimi bilim dallarıyla ilgilenmekte olan kadınlarla ilgiliydi. Cadı terimi de buradan açığa çıkmış bir damgalamadır aslında.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ataerkinin günah keçisi kadınlar (!)
Avrupa tarihinin bu dönemi boyunca pek çok rahip fuhuş evleri işletmekle iştigaldi. Bunların arasında Menez adında bir adam da vardı ve hakkında ''sahip olduğu evlerdeki fahişe sayısının kütüphanesindeki kitapların sayısına eşit olduğu'' söyleniyordu. Bu gelişmelerle birlikte zührevi hastalıkların çok fazla yayılması ve neredeyse tüm toplulukların sağlığı için ölümcül tehlike teşkil eden bir salgın biçimini alması doğaldı. Dönemin Avrupalı imparatorlarından biri resmi bir beyanatta bulunarak, bu hastalıkların, dini hiçe saymış ve seks şeytanına teslim olmuş insanlara karşı Tanrı'nın gazabının bir tezahürü olduğunu ilan etti. Bu hastalığın gerçek sebepleri henüz bilinmiyordu, dolayısıyla kadınlara atfedildi ve uygun olarak (Roma aşk Tanrıçası Venüs'e atıfla) ''Venüs hastalığı'' adı verildi.** Sonraları aynı adlandırma, günümüzde Avrupa'da venereal diseases (Venere = Venüs) olarak bilinen belsoğukluğu ve frengi dahil olmak üzere tüm cinsel yolla bulaşan hastalıklar için kullanılır oldu. Böylece bir kez daha, tıpkı seks ve günahın Havva'ya atfedilmesi gibi cinsel ilişki sonucu yayılan hastalıklar da Venüs'e atfedildi. Erkekler saf ve masum kalırken kadınlar şer, günah ve hastalığın kaynağı olmaya devam ediyordu.
Sayfa 136 - Ayrıntı Yayınları - Birinci Basım (2019)Kitabı okudu
Nympheutria okurunun profil resmi
Buna ek olarak önceki kısımda da tarihte haçlı dönemindeki askere alımlar için fuhşu kullandıkları da ele alınıyor. Bir erkek ancak ve ancak fuhuş vaadi ile askere alınabiliyordu. Dolayısıyla erkek egemen düzen zamanla çok daha fazla kadını fuhşa zorlayıp seks işçisi olmaya zorladı.
980 öğeden 1 ile 5 arasındakiler gösteriliyor.